İlk adım;
- Yatak: 70 € (En ucuz otel)
- Bira: 1.10 € (Markette)
- Yemek: 32 € (Ucuz mekan)
- Ulaşım: 2 € (Tek biniş)
- Turistik Zenginlik: 4/5
- Gece Hayatı: 4.5/5
- Pahalılık: 5/5
- Temel Süre: 6-7 saat
DÜNYA’NIN EN KÜÇÜK İKİNCİ ÜLKESİ, ZENGİNLİĞİN PRENSLİĞİ
Bağımsız prenslik olan Monako, Dünya’nın en küçük ikinci devletidir. (Birincisi: Vatikan) Aynı zamanda şehir devlet statüsünde olan prenslik metrekareye düşen nüfus yoğunluğu açısındansa liderdir. Akdeniz’e kıyısı olan en küçük ülke sıfatını taşıyan Monako’yu 2009’da hem de interrailde aç kalma pahasına rağmen ziyaret ettik ve doğal olarak kısa bir süre geçirdik. :)
Zenginliğin, sosyetenin, haşmetin başkenti olan ülke/şehir, Monte Carlo semti ve kumarhaneleriyle meşhurdur. Havalimanı olmayan kentte heliport bulunur. Bu kadar küçük bir yüz ölçümüne rağmen gelişmiş bir stadyumu, elbette devasa bir yat limanı yer alır. (Bir de küçük olanı var, karıştırılmamalıdır) Demiryolu ulaşımı gelişmiştir ve 24 saat civarında tüm Fransız şehirlerine ve Avrupa’nın her yerine bağlanır. Formula 1 pisti yoktur ancak şehir içinde koşulan Monaco Grandprix’i yarışların en önemli ayaklarındandır ve F1’e prestij katar. 36.000 civarı toplam nüfusun 25.000’i Monte Carlo semtinde yaşar.
MONAKO NOT DEFTERİ
Backpacker ruhuna uygun bir yer değil: Monako zengin turistlere, jet sosyeteye ve kumarbazlara hitap eden bir destinasyon. Bizim gibi kısıtlı bütçe ile çok yer gezmek/görmek isteyenlere çok uygun bir yer değil. Fransız rivierasından geçerken ya da civar şehirleri gezerken arada uğranacak, burada da insanlar ne yapıyormuş arkadaş? denilmek için görülecek bir yer. Kısa zaman ayırın. Bkz: backpacker ruhu
Pahalı dediysek de korkmayın: Belki bir gün giriş vergisi de almaya başlarlar ama şuan için en azından hava bedava, su bedava. Pardon su pahalı. Yürümek, sahili gezmek, birkaç kumarhaneye girmek, o kumarhanelerde atıştırmak hâlâ ücretsiz. Lüks binaların gölgesi, meraklısına muhteşem arabaların yanında fotoğraf çekilmek, lüks sokaklarda yürümek, limanda hayıflanmak beleş.
Süpermarketten yemek yiyin: Yeme içme sayfamızda belirttiğimiz gibi süpermarketler bir gezginin en iyi lokantalarıdır. Makul bütçe ile doymak için öneririz. Ha param var derseniz, lüks restoranlar da sizindir, afiyet olsun.
Çoğu Casino ikram sunar: Monte Carlo’ya giriş ücretli. (20 Euro) ancak hemen karşısındakine, yanındakine ya da aralardaki birçoğuna giriş ücretsiz. Hem küçük miktarlarla eğlencesine oyun oynayabilir bu sırada yanınızdaki ablanın 500 Euroluk banknotları kollu canavara umarsızca iteyeyişini izleyebilir hem de atıştırabilirsiniz. Bir de casino notu havalı olmak isteyen bazı salaklar makineye 100 Euroluk para yüklüyor, 50 cent oynuyor, kazansa da kaybetse de iade fişi alıyor. Böylece elinde bir sürü iade fişi biriktirerek kasaya kazanmış havasıyla yürüyor. Değişik kafa. Yazık. Neyse, mesajı aldınız.
Her önünüze gelen arabayı ellemeyin: Casinoların önündeki kısıtlı otopark alanına Mercedes, BMW, Audi gibi fakir araçların parkı yasak sanırız. Bunları arkaya veya yer altına çekiyor valeler, onun yerine Lamborghini’ler, Porche’ler, Ferrariler, Roy’s Rolls’lar ve bilumum bilmediğimiz şeyler önlerde, e gariban aklı fotoğraf çekiliyorsunuz yanında. Kimse bir şey demez ama dokunursanız ufaktan bir müdahale gelebilir. Çok takmayın.
Konaklama önerimiz Nice’te kalmanız: 4,5 yıldızlı otellerde kalmak yerine (elbette lüks bir kaçamak yapacaksanız lafımız yok) Nice’de konaklayıp birkaç dakikalık yolculukla buraya ulaşabilirsiniz.
Taksiye binmeyin: O parayla keşfetsene aracılığıyla bir Balkan turu yaparsınız. Tren ve otobüs oldukça makul fiyatlarla çalışıyor ve çok yaygın. Jet sosyeteyi dahi trende görebilirsiniz. Ayrıca hop on hop off otobüsler de var ama ne gerek olduğu sizin takdirinizdir.
MONAKO’DA GÖRÜLECEK YERLER
Monte Carlo Casionusu: Ne yazılık ki Dünya’nın en meşhur casinosu için! Bina dışarıdan bayağı güzel. Giriş 20 Euro içeride de min. bet’ler oldukça yüksekmiş. -miş- çünkü tabii ki interrail bütçesiyle girmedik biz. Ne haddimize, evde James Bond filmi izleriz.
Monte Carlo (Casinolar Bölgesi): Monte Carlo Casinosunu da içine alan bölgenin adı aslında Monte Carlo. Tüm şehir bir ülke olunca semtleri de şehir oluyor. Sağlı sollu zibil gibi casino var. Çoğu da aynı kalite ve şıklıkta. Birkaçına gir çık yapabilirsiniz isteğiniz varsa.
Monaco Kraliyet Sarayı: Ülkenin önemli yapılarından. Dünyada’ki diğer saraylara göre bu küçük prenslikten hiç beklenmeyecek şekilde mütevazı bir bina. 11:45 gibi başlayan nöbet değişimi de geleneksel turistik aktivitelerden.
Musêe Ocêanographique: Okyanus müzesi ve akvaryum. Monako’da vakti bol olanlara önerilesi noktalardan biri. Detaylı bilgi için kendi web sitesi incelenebilir.
Limanlar: Biri şehrin merkezinde küçük ve lüks bir marina, ikincisi azıcık uzakta (ne kadar olabilir ki) olmak üzere iki liman var. Her ikisi de canlı bir boatshow görmek için gezilesi yerlerden.
Jardin Botanique: Botanik Bahçesi’de Monako’da gezilecek yerler listemizin bir diğer üyesi.
Cannes şehri: Film festivalleriyle meşhur, onun dışında da çok bir özelliği olmayan Cannes da buraya çok yakın bir Fransız Rivierası üyesi kent. Trenle hızla gitmenizi öneririz. (Tren ve otobüs 20 dakika sürüyor)
MONAKO’YA NASIL GİDİLİR
Belirttiğimiz gibi Monako havalimanı diye bir yer yok, heliporta da gidemezsiniz herhalde mantığından yola çıkarsak Nice aktarmalı uçulabilir. Türk Hava Yolları, Air France ve Ukrayna Havayolları ile İstanbul’dan aktarmalı olarak Nice’e gidilebilir. Nice‘den de sürekli hareket eden belki de dünyanın en şık insanlarının bindiği birkaç dakikalık tren yolculuğu ile veya otobüsle Monako’ya geçilebilir. Ulaşım sayfamızdaki bilet kıyaslama sitelerinden yardım alın lütfen.