Londra’da Gezilecek Yerler

img

LONDRA’DA GÖRÜLECEK YERLER

Avrupa’nın en büyük metropolünde yapılacak bir Londra turunda her zevke göre yapılacak çok şey var. İngiltere turlarının başlangıç noktası olan Londra’nın turistik yerlerini gezebilsek de tamamen gezdim gördüm demesi kolay bir şehir değil. Londra’daki tarihi yerler, müzeler, parklar, farklı tarzlara ve bütçelere uygun alışveriş bölgeleri özel bir ilgiyi hakediyor. İngiltere’nin başkenti Londra tüm dünyadan halkların iç içe yaşadığı dev bir şehir, gezilecek görülecek yerleriyle beraber kendine has mahalleri ve canlı şehir hayatının sunduğu etkinlikleri ile günlük hayata karışabilmek çok keyifli. Londra turları, Avrupa’da görülmesi gereken ilk şehirlerden biri olması ile Türkiye’den çok tercih edilen bir şehir, tadını çıkarın.

Aşağıda Londra’da görülmesi gereken önemli yerleri listelemeye çalıştık.

Londra Notları için, bkz: Londra Gezi Rehberi

Londra’da Ulaşım için, bkz: Londra’da Ulaşım Bilgileri

Londra_7

Big Ben:  Londra denince ilk akla gelen yapı kuşkusuz bu ünlü saat kulesi. Westminster Sarayı’na bağlı saat kulesi Londra’nın hatta İngiltere’nin sembol yapısı. Gerçekten iltifatı hak eden bir yapı.

Westminster Sarayı: Big Ben’in bağlı olduğu dev parlamento binası. Akla hemen V for Vendetta’nın son sahnesi geliyor, patlarken de çok görkemli görünüyordu. Biz kendisine dışarıdan baktık, girerseniz bize de yazın. (Giriş 19 Pound)

London Eye : Aslında bir gözlem kulesi olarak kurulmuş dev dönme dolap. Biz paraya kıyamadık bir de 55 dakika sürüyor vaktimiz yoktu ama manzaranın muazzam olduğuna eminiz. Zat-ı âlilerini uzaktan da fotoğraflamak önemli. (Tek kişi 16 Pound) Ayrıca altındaki park sizin, lunapark ve oyun alanı da çocuklar için davetkar.

Tower of London: Lonra’daki en eski tarihi yapılardan biri. Uzun süre hapishane olarak kullanılmış.

Tower Bridge: Tower of London’ın yakınında Thames nehrinin üzerinde iki kulenin taşıdığı devasa köprü. Şehrin Big Ben’den sonraki simge yapısı diyebiliriz. Londra’da yapılacak en keyifli şeylerden biri bu tarihi köprü üzerinden yürüyerek geçmek.

Londra_14

London Aquarium: London Eye’ın hemen yanında Londra’nın akvaryumu, biz girmedik, yorumlar da çok ahım şahım değil, zevkinize kalmış. (Standart giriş 23,70 Pound, Madame Tussauds ile kombine indirimli biletler var.)

Trafalgar Square: Ana meydan. Birçok binanın yakınında olduğu için görürsünüz, geleneksel Avrupai geniş meydan kültürünün Londra yansıması. Politik gösteriler, yılbaşı kutlamaları bu maydanda yapılıyor. Burası aynı zamanda turistlerin de toplanma yeri. Meydana tüm dünyadan Londra’ya gelmiş gezginlerle tanışabilirsiniz.

Londra Müzeleri

Londra müzeleri ile ünlü bir şehir. Londra seyahatinizde aşağıdaki müzelerin en az ikisine kesinlikle gidilmeli. Müzelerin toplumsal gelişime katkısını her gezimizde daha çok anlıyoruz.

British Museum: Doğru dürüst bir tane İngiliz eseri olmaması rağmen, ala ala ya da çala çala artık 7,5 milyondan fazla eseri barındıran Dünya’nın en önemli müzelerinden biri. Mimari olarak da başarılı bir binadır. Londra turlarının en temel noktalarından biri.

Science Museum: Keşke çocukken görebilseydim diyeceğiniz, hem küçüklere hem de büyüklere oldukça şahane bilim ve tarih işleri sunan bir müze. Teknolojisi eski kalsa da hâlâ etkileyici. Özellikle nesli tükenmiş hayvanların (başta dinazorlar) bulunduğu bölümler ve ayrı binada bulunan Darwin Centre kısmı etkileyici. Çocukluğunda burayı gezen bir çocuğun ufku bambaşka olacaktır.

Victoria and Albert Museum: Londra anılarımızdan en keyiflilerinden biri bu müzenin parkındaki enteresan koltuklarda salındığımız anlardı. Müze ise çok sayıda el eserine ev sahipliği yapan muazzam müze. Kesinlikle önceliklerden biri olmalıdır.

Londra_30

Piccadilly Circus: Gezginlerin toplandığı meydan. Gündüzü bir güzel gecesi bir başka. Meşhur reklamlı televizyon ekranları burada. Bir reklam panosu niye ünlü olur bilmiyorum ama bu dar meydanın merdivenlerinde o ekranlara karşı sokaktan alınmış birayı içmek çok keyifli. (Dikkat içmek serbest ama satışı 22:00’dan sonra yasak) Olimpiyat açılış törenini binlerce kişiyle buradan izlerken A harfinden T’ye kadar her ülke için alkışlarla v.s. geçen sırada Turkey göründüğü anda bizimle birlikte meydanı inleten 300’e yakın Türk ve destekçi müslüman ülke vatandaşlarına selam ederiz. Öyle bir gaza geldik ki, en son bir direğin üstünde kırmızı beyaz yapıyordum ve tezahurat bittiğinde Y harfindeydiler.)

Leicester Square: Büyük meydanlardan bir diğeri. Gece hayatının merkezi diyebiliriz. Casinoları gayet güvenli ve bize kazandırdığı için de güzel andığımız bir yer.

British Library: Araştırma yapmayacak olsanız da turistik olarak öncelikli olmayarak listeye ekleyin. Devasa bir yapı.

Hyde Park: 150’ye yakın büyük parkı olan şehrin tüm yeşillikleri oldukça davetkar. Her birinde birçok güzel anılar yaşayacak olsak da  burası gerçekten apayrı. Hem karada hem de Gölde bisiklette pedal çevirebilir, at binebilir, yürüyüp koşabilir, İngiliz çayı, güzel bir kahve, mis gibi bir malt bira içebilir, yemek yiyebilirsiniz ama bitiremezsiniz. Siz bitersiniz park bitmez. Büyüklüğünü şöyle belirteyim başında, ortasında, sonunda, köşelerinde 3, 5 metro durağı var, hiçbiri de öyle yakın değil.

Buckingham Palace: Sevgili kraliçe burada yaşıyor. Her öğlen saat 11:00 ile 11:30 arasında nöbet değişim programına tanıklık etmeniz gerekir. (Hava koşullarına göre bu etkinlik her gün düzenlenmeyebilir.) En az yarım saat 45 dakika önce orada olursanız iyi bir yer kapabilirsiniz.

Londra_25

Speakers’ Corner: Hyde Park’ın içindeki serbest kürsüde ayaklarınız toprağa basmadan pazar günleri bol keseden atabilir ya da atanları dinleyebilirsiniz. (Birleşik Krallık toprakları üstünde Kraliçe’ye laf edilemez. Ama burası toprakların üzerinde bir mermer zemindir mantığından öte gelir.)

St. Pauls Cadhedral: St. Pauls metro istasyonundan yürünerek gidilebilecek 111 metrelik katedral. Oldukça hoş bir mimari ve içerisinde de hoş bir ziyaret için gidilmeli.

Madame Tussauds: Meşhur balmumu heykel müzesinin orijinali. Bize bu da nasip olmadı, meraklıysanız girebilirsiniz.

Covent Garden: Sokak gösterilerine de ev sahipliği yapan alışveriş ve yeme içme bölgesi. Metro ile de gidilebilir, Leicester Square’den 12-13 dakika yürüyüşle de. Londra’nın sokak canlılığı en fazla olan yeri.

Harrod’s: Dünya’nın en lüks AVM’si. (Çok katlı mağazası aslında) Lüksün ne olduğunu ve kaça olduğunu turistik olarak gezebilirsiniz. Zaten bir şey alamayacağınız için almayın demiyorum. Çok canınız çekerse arabaları ve içkileri geçtikten sonra bir dilimi 15 pounda peynir yalarsınız. Fakirler sizi. (Koca şarap reyonunda hâlâ bir Türk şarabı olmadığı için de şarap üreticilerimizi ve ilgili tüm mercileri kınadığımı belirtirim)

Londra_21

Camden Town: Eğlenceli bir alışveriş yürüyüşü için tercih edilesi bir bölge. Marjinal tiplerin ağırlıklı yer aldığı bölge nispeten uygun fiyatları ve neşesiyle davetkar.

Soho: Lüks, sosyetik, şık mekanların yer aldığı bölge. Londra gece hayatının da en önemli alanlarından biri. Korkmayıp mekanlara göz atabilirsiniz, bütçeniz uygunsa keyifli mekanlar var, olmadı gezinmesi de keyifli.

Nothing Hill: Julia Roberts ve Hugh Grant’in oynadığı aynı isimle filmle  meşhur olan Londra’nın batısındaki bu bölge şehrin yeni gelişen sanat ve etkinlik merkezlerinden biri. Ayrıca çok sayıda lüks restoran da bulunmakta.

Portobello Market: Londra’da alışveriş yapmak için en keyifli noktalarıdan biri, Nothing Hill‘de bulunan yaklaşık 1 km uzunluğundaki meşhur pazar. Çoğunlukla antika ürünlerin satıldığı pazarda uygun fiyatlara çok değişik eşyalar bulabilirsiniz. Denk gelirse cumartesi günü gidin.

M&M World: Kim sevmez ki! M&M’in prestijli, havalı ve elbette çok çekici mağaza zincirlerinin önemli bir şubesi Londra’da.  Leicester Meydanı ile Piccadilly Circus arasında gidip gelirken köşede karşınıza çıkacak, alışveriş yapmayacak olsanız bile girin mutlaka en azından oyuncaklar ilginizi çekecektir. Giriş ücretsiz, fiyatlar biraz yüksek.

Londra_9

Oxford Street: 500’ün üzerinde mağazayla ciddi bir alışveriş noktası. Bilindik markaların hepsi cadde boyunca sıralanmış. Westminster bölgesindedir.

Regent’s Street: Uzun bir alışveriş caddesi. Koca koca binaların sardığı bu caddenin genel ruhu ve mimarisi misafirlerini içine çekmek ve insanları üzerinde yürütmek için birebir. Fiyatlar çok düşük değil ama özellikle parfüm alışverişi buradan yapılabilir.

All England Lawn Tennis & Croquet Club ve Wimbeldon: Tenis sporunun en eski ve en prestijli turnuvası, çim üzerinde oynanan tek grand slam olan Winbeldon her yıl haziran aynın son pazartesi günü başlar, 2 hafta sürer ayrıca bu alanda sürekli bir turnuva vardır. İlginizi çekiyor ve biletlere gücünüz yetiyorsa ziyaret edilebilir.

Greenwich: Londra merkezde değildir. Başlangıç meridyeni geçtiği için meşhur olmuş bu kasabada şık bir rasathane rahiç hiç de bir şey yoktur.  Ona da gerek yoktur. Tren ve otobüsle gidilebilir. (Başlangıca göre 35 -55 dakika)

buton

img

Mezuniyet Sonrası Hayata 1 Yıl Ara

Okuldan İş Hayatına Geçişi Yavaşlandırmak Lazım “Doğru” çok fazladır ancak eğitim sistemlerimizde seçtiğimiz doğru…

10 Yorum

3 Yorum

  • kamile

    14 Ağustos 2014 - 23:36 Cevapla

    merhabalar..sıtenızı begenerek okuyorm.cok gusel paylasımlar.nasıl bu kadar gezdıgınızıde anlayamadım:)) ısınızı falan merak ettım dogrusu.ben bu yıl ıtalyayı gezdım .kardesım ve esıyle beraber.arabada kıraladık.gusel bı gezı oldu.suan londra tatılı planlıyorum.ama yalnızım turla gıtmek zorundayım :(( yurtdısı turları ıle ılgılı bılgınız ve tavsıyenız varmı acaba..
    tesekurlerrrrr

  • Can bilen

    18 Eylül 2014 - 11:27 Cevapla

    Kamile kaşınma..

    • Muzaffer

      29 Ağustos 2016 - 21:12 Cevapla

      teŞhis doğru ama,yüzünede söylenmezki bu!

kamile - Cevap ver İptal