İçinden Şehir Geçen Filmler
Bazı filmler vardır, izledikten sonra “buraya gitmeliyim!” dersiniz ya, işte zevkimize göre bu filmleri derlemeye çalıştık. Sadece yol filmleri ya da seyahat odaklı filmleri değil, içinden şehir geçen ve o şehre gitme isteği uyandıran filmleri derledik. Her liste gibi eksiktir. Katkılarınızı bekleriz.
Wood Allen’ın Avrupa şehirleri serisi – Vicky Cristina Barcelona, Midnight in Paris ve To Rome with Love
Son 40 yılda neredeyse her sene bir film yapan, çok yönüyle enteresan bir adam Woody Allen. Eski klasiklerinden Annie Hall, Manhattan gibi filmleri ile New York’un, Los Angeles’in entelektüel ortamlarına özendiren Woody, Avrupa’ya inip birbirinden güzel 3 filmle Avrupa kültürünü ve estetiğini selamladı. Hepsinde de Amerikalılık-Avrupalılık ayrımlarının üzerinde gezindi. Bu seride Midnight in Paris ve Vicky Cristina Barcelona, To Rome with Love’dan biraz önde olmakla beraber, hepsi güzel görüntülerle gitme arzusunu depreştiriyor.
Gaza gelene rehberlerimiz hazır;
Barselona Gezi Rehberi, Paris Gezisi, Roma Gezi Rehberi
Breathless – À bout de souffle (Serseri Aşıklar) – Paris, Fransa
Godard’ın ikonik filmi Serseri Aşıklar, enfes siyah beyaz görüntülerle 60’lerin Paris’ini gözler önüne seriyor. Film dünyasında en çok yer den şehirlerden biri belki de Paris ve bu film Paris’e açık ara en çok yakışan film. Görüntüler dışında, mükemmel diyaloglara sahip film sinema tarihinin en “özel” filmlerinden biri. Bir parantez de filmi “Serseri Aşıklar” diye çeviren kimseye; orijinal adından çok daha güzel, bu film gerçekten iki aşırı cool serseri aşığın, doğal şekilde akan hikayesi.
The Beach (Kumsal) – Bangkok / Phi Phi Adası, Tayland
Richard adlı gezgin Tayland seyahati sırasında, Bangkok’ta esrarengiz bir harita bulur ve peşinden giderek -filmeden sonra çok meşhur olacak- Phi Phi adasına varır. Bu tropik cennette oldukça ilginç kafalar yaşamaya başlar. Görüntüleriyle böyle bir adaya kaçma isteği uyandırırken, alt metinde ise “nereye kaçarsan kaç, içsel problemlerini çözmek sadece mekan değiştirmekle çözülmez ve nereye gidersen seni takip etmeye devam eder.” mesajı verilmekte. Bu arada filmde Leonardo di Caprio’nun giydiği t-shirt çocukluk hayallerimi süslerdi hep, dileyenden hediye kabul edilir. :) Gitmek isteyene Tayland Gezi Rehberi
City of God (TanrıKent) – Rio de Janerio, Brezilya
Orijinal adıyla Cidade de Deus, Rio’nun ünlü gecekondu mahalleleri “favela”larında yetişen ve biri fotoğrafçı, biri uyuşturucu satıcısı olan 2 kardeşin hikayesi anlatılıyor. Sadece fotoğraf çekmek isteyen genç de kendini iki büyük çetenin savaşının ortasında buluyor. Şiddetle büyüyen gençlerin hikayesiyle beraber, Rio’nun güzel görüntüleriyle ilginç hisler uyandıran, oldukça hareketli bir film Tanrıkent.
Sideways (Yanyol) – California, Amerika
2 orta yaşlı adam hayal kırıklıklarını yüklenip California’nın şarap merkezi Santa Barbara vilayetine doğru 1 haftalık bir yola çıkarlar. Bol diyalog, bol şarap ve keyifli bir yol hikayesi. Bazen kendini tanımak için yola çıkmak gerekir!
Fear and Loathing in Las Vegas (Vegas’ta Korku ve Nefret) – Las Vegas
Sinema tarihinin yapılmış açık ara en “kafası güzel” filmlerden biri. Garip bir gazeteci ve en az onun kadar garip avukatı Las Vegas’a geliyor, ve habercilik adına ne yaptıkları pek belli olmadan, mümkün olan tüm uyuşturucuları sırayla deneyerek iki manasıyla enteresan bir “trip” yaşıyorlar. İnsanın Las Vegas’ın ışıltısı içinde kendisini kaybedesi geliyor. Ekstra not: Yönetmeni Terry Gilliam’ın her filmi hiç düşünmeden izlenir.
The Motorcycle Diaries (Motorsiklet Günlükleri) – Güney Amerika
Büyük devrimci Che Guevara’nın hayatını değiştiren seyahati sizin de hayatınızı değiştirmeye aday. Che henüz 23 yaşında bir tıp öğrencisi iken biokimyacı arkadaşı Alberto Granado ile beraber Buenos Aires’ten başlayarak tüm Güney Amerika’yı turlayacakları bir seyahate çıkarlar. Seyahatin sonunda farklı insanlar olacaklardır. Mottosu ile bitirelim; Dünya’nın seni değiştirmesine izin ver, ki dünyayı değiştirebilesin.
In Bruges (Brüj’da) / Brüj – Belçika
Belçika’nın ortaçağ şehri, Brüj’ün tüm güzelliklerini ortaya seren kara komedi, Brüj’ün hakettiği üne kavuşmasında oldukça etkili oldu. Filmin tamamı Brüj’de geçiyor. Hem filmi hem de gezi notlarımızla Brüj şehrini tavsiye ederiz; Brugge Gezi Notları
The Darjeeling Limited (Küs Kardeşler Limited Şirketi) – Hindistan
Hipster yönetmeni, simetri hastalığına hasta olduğumuz Wes Anderson’ın Hindistan’da geçen yol filmi. 3 depresif kardeş, aralarındaki bağı geliştirmek için Hindistan’da absürt bir yolculuğa çıkarlar. (Absürt bir yolculuk için iyi lokasyon.) Hindistan’a gitmek isteyenler için en önemli eğlenceliklerden biri olan film, gerçekten seyahati yaşatıyor. Filmi izleyip gaza gelirseniz gezi notlarımız burada hazır; Hindistan Gezi Rehberi
Buena Vista Social Club – Havana, Küba
Gerçek bir insan ve müzik güzellemesi olan film, hayat dolu 90’lık dedeler, anneanneler, enfes müzik ve Küba kareleri vaadediyor. Bu filmi izledikten sonra elinizde Havana’ya bilet, dilinizde “Chan Chan” yollara düşebilirsiniz.
Once – Dublin, İrlanda
İçinden müzik, aşk ve şehir geçen en romantik filmlerden biri. Müzisyen çift Glen Hansard ve Marketa İrglova’nın klişe tabirle insanın içini ısıtan filmi Dublin sokaklarında müzik yapan bir “adam”la bir “kadın”ın hikayesi. Tarifsiz bir hüzün ve mutluluğu aynı anda hissettiren çok özel bir film. Ek olarak filmdeki Falling Slowly şarkısı 2007 yılında en iyi özgün şarkı oscarını kazanmıştı.
Bonus
Midnight Express – İstanbul, Türkiye
Tarihsel sıkıntımız. Hala Türkiye’yle ilgili akla ilk gelen şeylerden biri olması sinemanın gücünü gösteriyor. Yıllarca beynimize işlendiğinin aksine fena bir film değil, tabi insanın Türkiye’ye gidesi gelmiyor pek. Bu da ülkeden uzaklaşma motivasyonu olur ve bir bilet aldırır belki.
