İlk adım;
- Yatak: 15 € (4 kişilik hostel)
- Bira: 4 € (50'lik)
- Yemek: 15 € (Rrestoran)
- Ulaşım: 1.5 € (1 bilet)
- Zenginlik: 2 /5
- Gece Hayatı: 2.5 /5
- Pahalılık: 3.5 /5
- Yeterli Süre: 1 gün
MUTLU ÜLKENİN MUTSUZ ŞEHRİ
Milano gezi notlarında, Lombardiya’nın ve Milano ilinin başkenti, İtalya’nın en büyük ikinci* şehri Milano seyahatimizden bahsedeceğiz. Bildiğiniz üzere modanın başkenti Milano; İtalyan futbolunun da başkenti. İtalyan ekonomisinin, Avrupa transit ulaşımının, İtalya ulaşım ağının, yemeğin, şarabın, tasarım endüstrisinin, mobilyacılığın, İtalyan yerli üretimin ve temel sanayisinin, daha saymakla bitmeyecek birçok şeyin başkenti olan bu metropol bir tek turistik bir başkent değildir desek kim bize kızar bilemeyiz. Olağanüstü merkezi konumu sebebiyle tam bir transit geçiş ağı olması ve iş seyahatleri sebebiyle ciddi sayıda turist gelse de, seyahat amacı gezmek, keşfetmek olan kişilerin öncelikli noktalarından değildir Milano.
*İtalya’nın en büyük şehri: Roma‘dır. İtalya’nın başkenti de Roma‘dır.
Direkt Milano gezisine gidiyorsanız bir tanıdığınız olsun onunla takılın deriz, yok bizim ve birçok gezginin yaptığı gibi geniş bir rota çizdiğiniz bir turda ara geçiş olarak Milano’yu kullanacaksanız vur-kaç ziyareti ile şehrin temel noktalarını görmeniz yeterlidir. Milan’da konaklayacaksanız trivago üzerinden birçok alternatiften birini hızlıca bulabilirsiniz. Milano’da yapılacak şeyler için şehrin etkinliklerine güncel olarak Timeout Milan sayfasından ulaşılabilir.
MİLANO GEZİ REHBERİ
Kısa tutun: Dediğimiz gibi güzel ancak gezmek için çok vakit harcanmaması gereken bir şehir Milano. Gezin, olağanüstü güzellikteki Duomo’yu görün, şarap için, eğlenceye katılın ve kaçın. Yaşama imkanı olsaydı gerçekten yaşanacak bir şehirdi deriz ama.
Etkinliklere katılın: Milano’ya gelmişken önceden takip ettiğiniz bir programa katılın. Mutlaka bir konser, sergi, gösteri zevklerinize hitap edecektir. Çok zengin bir kültür kenti burası. İlk önceliğiniz aşağıda anlattığımız La Scala Opera Evi olsun.
Duomo Meydanı’nda dikkatli olun: Dünya’nın en büyük dördüncü kilisesi olarak Duomo Katedrali Milano’nun sembolü, ister yürüyerek ister metro ile geldiğinizde haşmeti eminiz sizi de büyüleyecek. Milan gezisinde büyülenen ve doğal olarak aval aval bakan turistler hırsızların avı olmak için birebir. Çok kişinin başına küçük hırsızlıklar gelebiliyor, bu noktada biraz ekstra dikkatli olmakta fayda var.
Santa Maria Delle Grazie için erken rezervasyon yapın: Çok ciddi bir sıra olan bu sanat mabedinde en ünlü eser bildiğiniz gibi Da Vinci’nin Son Yemek tablosu. Her zaman yoğun olan müze için ön rezervasyon öneririz.
Aperitivo saatlerini kaçırmayın: Milano’nun güzel alışkanlıklarından biri 18:00-21:00 arası aparatif saati. Neredeyse tüm cafe ve restoranlarda bir içecek ile birçok yerel atıştırmalık tat deneyerek İtalyan mutfağının küçük ayrıntılarını yakalayabilirsiniz.
Prada’ya gidilebilir: Milano’da gezilecek yerler kısmında belirteceğiz ama buraya not düşelim, Dünya’nın ilk Prada mağazası Galleria içinde sizi çağırıyor.
Günübirlik kaçamak: Como Gölü: İtalya’nın en özel, Avrupa’nın en güzel göllerinden Como Gölü Milano’a sadece 1,5 saat kadar mesafede. Müthiş bir yer. Şiddetle öneririz.
Milano’da Gezilecek Yerler
Milano bir İtalya deneyimi arayanları hayal kırıklığına uğratabilecek bir yer. Oldukça rahat ve keyfi yerinde insanların ülkesi İtalya’nın tüm yoğunluğu buraya sıkıştırılmış gibi görünüyor. Etraf hep acelesi olan, bir yerlere yetişmeye çalışan, şık ama mutsuz gözüken insanlarla dolu. İtalya’nın geneli çok daha şenlikli bir yer, Milano ise biraz ruhsuz.
Biraz yerdikten sonra güzel şeyler de söyleyelim, şehir kültürel ve tarihi olarak birçok fırsat da sunuyor. Turist olarak değil de bir yerliyle gezmek farklı bakış açıları sunabilir.
Duomo: Yapımına 1386 yılında başlanan dünyanın en etkileyici gotik katedrallerinden biri. İçerisinde fotoğraf çekmek isterseniz ayrı bilr bileklik alarak içeri giriyorsunuz.(2 €) Dilersenin tepesine çıkıp meydanın güzel manzarasını seyredebilirsiniz. Sadece manzarası için değil, çatıdaki sürreal ortam için de kesinlikle çıkın deriz. (Merdiven 7 €, asansör 12 €, merdiven pek zorlayıcı değil, asansöre o kadar fazla para vermeye gerek yok.)
Santa Maria delle Grazie Basilica (Saint Mary of the Graces) : Unesco Dünya Kültür Mirası olan bazilika, özellikle görkemli kubbesiyle rönesans döneminin önemli mimari eserlerinden biri. Bu bazilikanın en önemli özelliği Leonardo da Vinci’nin kimilerine göre başyapıtı sayılan ünlü “Son Yemek” (ing. Last Supper, it. ‘Cenacolo Vinciano) eserinin bulunması. Görebilmek için birkaç ay öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyor. Her sabah 08:30’da rezervasyona gelmeyen kişilerin biletleri satılıyor, erkenden gidip şansınızı deneyebilirsiniz. Rezervasyon için buradan buyrun.
Cinque Vie: Şehrin dokusu en iyi korunmuş, tarihi bölgesi. Milano şu an moden görünüme rağmen, Roma İmparatorluğu döneminde çok önemli bir merkezdi, bu bölgede arkeoliojik kalıntıların, antik kiliselerin kümelendiği gözden kaçırılmaması gereken bir bölge.
Galleria Vittorio Emanuele: Duomo’nun hemen yanında bulunan dünyanın ilk alışveriş merkezi. Günümüzdekilerden çok daha farklı tabii ki, çiçek pasajına benzer bir yapısı var. Mozaik zemini ve cam çatısıyla güzel bir mimariye ve tarihi bir öneme sahip. Louis Vuitton ve Prada gibi butiklerin yanında, AVM’lerin olmazsa olmazı McDonald’s da kendine yer bulmuş.
Pinacoteca di Brera (Brera Sanat Galerisi): Madrid‘deki Prado, Paris‘teki Louvre ya da Floransa‘daki Uffizi gibi ünlü müzelerle aynı sınıfta değerlendirilebilecek İtalyan sanat tarihinin önemli eserlerini barındıran galeriye giriş 10 €. Ayrıca Brera bölgesi şehrin en trend, biraz bohem bölgelerinden biri.
Castello Sforzesco: Duomo’dan sonra kentin en turistik yapısı olan ortaçağ kalesi, tarih boyunca yönetici sınıfının yaşadığı yer olmuş.
La Scala Opera Evi: Dünyanın en ünlü opera salonlarında biri. Sergilenecek performansa göre uygun fiyata biletler yakalamak mümkün. Öğlenden önce gidip ucuz biletleri sorabilirsiniz. Vaktimiz olsaydı, ilk önceliğimiz buraya girebilmek olurdu. Fotoğraflardan görebildiğimiz kadarıyla inanılmaz görkemli.
San Siro Hakkında (Stadio Giuseppe Mezza Hakkında)
Milan gezisi notları yazarken San Siro’ya da özel paragraf açmak lazım. 80.000 kişinin biraz üzerinde kapasitesiyle İtalya’nın en büyük, Avrupa’nın da yedinci büyüğü olan stadın resmi adı Stadio Giuseppe Mezza. Yaygın kullanılan San Siro ismi ise bulunduğu semtin adından gelen bir hitap. Ac Milan ile İnter Milan tarafından ortak kullanılan bu futbol madebi bu özelliğiyle Dünya’ya örnek bir şehirleşme fikri sunuyor. Birbirleriyle yaptıkları derbi Dünya’nın sayılı maçlarından olan, son derece fanatik ve ateşli taraftar gruplarına sahip bu iki dev takımın tek bir stadı dönüşümlü kullanmaları sadece futbol dostluğuna değil şehircilik konusuna da Dünya’ya örnek. San siro 1926 yılında açılmış, 1942 ve 1945 yıllarında yenilenmiştir. 1955’te kapasite 100.000’e çıkarılmış, sonradan tekrar küçültülmüştür. UEFA Stadyum kurallarına göre 5 yıldızlı olan yapının ana isim sahibi zamanında her iki takımda da oynamış bir futbolcudur. Şu anda İnter Milan Guiseppe Meazza Stadyumu ismini, AC Milan ise San Siro ismini kullanıyor. İlginiz varsa turistik turların yapıldığı stadı ve müzeleri gezebilirsiniz. Maça gitmek isterseniz erken bilet almanız öneriliyor. (Biz gitmedik, çok tecrübemiz yok ne yazık ki)
Milano Ulaşım Rehberi
Milano şehir içi ulaşımı oldukça rahat ve gelişmiş bir şehir. Metro ve tramvaylarla istediğiniz yere kolaylıkla gidebilirsiniz. Kırmızı iki katlı otobüsler Londra için neyse turuncu tramvaylar da Milano için o kadar ikonik. Tarihi 1881 yılına dayanan tramvaylar dünyanın en bir şehirdeki en uzun hatlarından birine sahip.
Tek bilet 1.5 €,
24 saatlik bilet 4.5 €,
48 saatlik bilet 8.5 €,
10’lu bilet 13.80 €
özlem Kurt
03 Nisan 2014 - 15:42Ucuz italya turu yaparken sitenizi bulduk. Roma ve Milan gezi yazilariniz çok iyi. Keske öbür yerleri de sizden okusaymisiz. Yaza ispanya tatili yapacagiz, ilk bakacagimiz seyahat sitesi olacaksiniz.
Tülay Aytaç
19 Eylül 2014 - 15:36İtalya benim için çok ama çok ayrı bir yere sahip olan bir ülke. Üç defa gittim ve her defasında da yeniden aşık oldum bu ülkeye. Hiç bıkmadan sıkılmadan gideceğim bir ülke. İlk kez 2008 yılında gittim ve benim için tam anlamıyla “İtalyan Rüyası” o zaman başladı. Doğasına, tarihine, insanlarına, diline ve yemeklerine hayran kaldım. Her şehri ayrı güzel, insanı şaşırtacak sürprizlerle dolu. Gölleri, dağları, ovaları insanı ayrı bir yolculuğa çıkartıyor adeta.
ERHAN OGUTEN
28 Kasım 2014 - 03:35Herşeyi çok güzel anlatmışsınız; ama Milano seyahati için kısa zaman ayrılması gerektiğine katılmıyorum.Bu sadece Milano’ya gittin mi sorusuna Evet cevabı verdirir.Sehrin cevresinde dolaştıkça görülecek çokça yer var ve Piazza Vetra , Piazza Affari , Porta Ticinese , Colonne di San Lorenzo, Piazza Sant2Ambrogio başlıcaları.Ayrıca Nostaljik tramvayda akşam yemeği , Luini’den panzerotti ve a’mare den fıstıklı karidesli tagliatelli yemeden dönmek olmaz…Moda şehri Milano’ya gidince outletler ziyaret edilmeden dönülmemeli bunlardan birisi Fox Town (isviçre ) digeri ise Seravalle Outlet (Genova yönünde ) ve her ikisi de Avrupa outlerinde en fazla ürün çeşitliliği sunuyorlar , Castello Sforzesco karşısında bulunan via Cusani’den günde ikişer defa shuttle kalkıyor..Fox Town alışverişlerinden %5 Seravalle alışverişlerinden %12 tax free alabiliyorsunuz.Aslında Toparlıcak olursam söyleyecegim şu 1 gun outlet 1 gün Como 1 gün şehir gezisi minimum 3 tam gün geçirmek gerekir…
ilker
08 Aralık 2014 - 00:10kesinlikle katılıyorum
em
22 Nisan 2016 - 12:29Ucuz yani ekonomik olarak nerde konaklamalıyz
Taflan
25 Nisan 2016 - 23:49Em Merhaba;
Güncel durum için yanlış yönlendirmeyelim. Yurt dışı konaklama sayfalarımızı okuyarak yöntemlerimiz hakkında bilgi sahibi olabilir, kendi yolunu bulursun umarım.
Detaylar: http://www.kesfetsene.com/konaklama