Petra Antik Kenti Gezi Rehberi

Nebatiler’in İzinde Tarihi Petra Yolu Yürüyüşü

Petra’yı ziyaret etmek için iyi bir fotoğraf makinesi kadar, ön bilgiye ve Petra gezi notlarına da ihtiyacımız var. Uzun yürüyüş hikayesine Dünya’nın en önemli antik kentlerinden Petra hakkında bilgiler ile başlayalım. Hem araştırdık, hem ne mutlu ki gittik gördük. Petra kelimesi Yunanca taş anlamına gelmekte. Petra, günümüz Suriye ve Suudi Arabistan toprakları içinde Fırat Nehri’nden Kızıldeniz’e kadar, dönemleri için oldukça geniş bir coğrafyada yaşayan Güney Ürdünlü bir Arap topluluğu Nebati halkının şehirlerinden biri. “Taş” manasının hakkını vererek vadinin (Günümüzde Wadi Musa) ortasında, saklı yolların ardına, kayaların içine yukarıdan aşağıya doğru oyma yöntemi ile kazıyarak inşa ettikleri, yeni yeni ancak 1800’lü yıllarda keşfettiğimiz bir kayıp kent burası.

Petra Nerede? Petra Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?

Petra; Orta doğu’da, günümüz Ürdün toprakları içinde Wadi Musa bölgesine bağlı Petra kentindedir. Kızıldeniz’in en kuzey ucu Akabe Körfezi’ne 130 km. kadar mesafede olup en yakın hava limanı Akabe King Hussein’e 128 km. mesafededir ve araçla 2 saat kadar sürer. Akabe Gezi Rehberi aracılığıyla detaylı notlara ulaşabilirsiniz. Ürdün’ün başkenti Amman’dan Petra 250 km. uzaklıkta ve araçla 3 buçuk saatten biraz fazla sürüyor. Amman Queen Alia Havalimanı’ndan mesafe ise direkt 213 km. ve 3 saat kadar bir süre gerekli. Ürdün’de başka hava limanı yok ancak Mısır, İsrail, Suudi Arabistan gibi çok yakın komşu ülkelerden de uçakla, deniz ve kara yoluyla Akabe üzeri Petra’ya gelmek kolay ve mümkün.

Akabe’ye Türk Hava Yolları‘nın saati tam gezilerimize uygun şekilde haftada 3 seferi var. Detaylar Akabe Gezi Rehberi‘nde.

• Akabe, Petra arası otobüsle 1 saat 45 dakika sürüyor. Öğlen 13.00’a kadar halk otobüsleri var ve sadece 2 Dinar. Petra-Akabe geri dönüş ise sabah 6’dan öğlen 12’ye kadar.
• Akabe’den Petra’ya özel taksi tutulursa gidiş, bekleme, dönüş pazarlığa bağlı olarak 55-75 Ürdün Dinarı arası hakkıymış. Tek yön 1,5 saat civarı sürer ve taksi ziyaretiniz boyunca sizi bekler.
• Amman, Petra arası otobüs sabah 6’dan itibaren kalkıyor, çok kısıtlı sayıda. İlkini yakalayın. En uygun firma Jet Turizm otobüsleri.Tek yön 9,50 Ürdün Dinarı. Akşam Petra’dan Amman’a otobüs en son 16:30’da. Her bir tek yön 3,5 saat kadar sürüyor.
• Amman’dan Petra’ya özel taksi 70 Dinar civarı tutuyor. Git-bekle-gel anlaşılırsa 120 Dinar civarı makul bir ücretmiş.

Kısa Kısa Petra Tarihi Hakkında

Malum uzun paragrafları sevmiyorsunuz, o zaman kendi içinde bir akıcılıkla Petra Antik Kenti Tarihi konusunda öğrendiklerimizi yazalım, kendi kendine gezen herkesin ve meraklıların bilgisi olsun.

Eski Petra Dönemi: Günümüzde görülebilen Petra Kenti haricinde, son kazılarda ortaya çıkan M.Ö. 10.000 yılına dair kalıntılar burada yaşamın çok eskilere dayandığını gözler önüne seriyor ve bizi bir kez daha şaşırtıyor. Günümüz Petrasının ya da günümüz Dünyasının çok, çok gerisi.

Petra Ne Zaman İnşa Edildi? Ziyaret ettiğimiz Petra Antik Kenti’nin inşa zamanı; M.Ö. 400’lere dayanıyor. Çoğu kaynağa göre M.Ö. 400 ilâ M.S. 106 arasındaki 500 yıllık dönemde, yani birçok insanın ömrünün 10 katından fazla sürede, güçlü bir devamlılık içinde inşa edildi. Aynı dönem boyunca da Nebatiler’e başkentlik yaptı. Büyük bir coğrafi alanı kapsayan Petra Antik Kenti’nin en önemli özelliği gizli yarıklardan geçerek ulaşılabiliyor olması. Bu da yıllar boyunca yerel halk için saldırılardan kaçma imkanı sunmuş. Tâ ki 106 yılına kadar.

Petra Niçin İnşa Edildi: Açıkçası hâlâ tam olarak bilinmiyor olsa da ‘yerleşim’ ve barınırken ‘korunma’ gibi temel iki sebep olduğu tartışmasız. Ayrıca şuan hâlâ gün yüzüne çıkmamış boyutuyla Petra’da ciddi sayıda kral mezarları olduğu biliniyor.

Petra’da Yaşayan Uygarlıklar: Kurucu Nebati Halkı M.S. 106 yılında yıkılarak Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne girmiş. M.S. 106’dan itibaren Romalıların yönetimindeki şehir M.S. 324’te Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanlaşması ile tamamen bir Hıristiyan kenti olmuş. Tahmini M.S. 350-400 arasında bir süreden itibaren Bizans egemenliğinin hüküm sürdüğü topraklar yaklaşık 300 yıl sonra İslam etkisi ile tanışmış. 661’de Emeviler, 750 yılında ise Abbasiler şehri yönetmiş. Ancak bu arada sıklıkla olan depremler ve coğrafyadaki ticaret yollarının değişmesi ile Petra’nın tarihi önemi kaybolmuş. Tahmini olarak 1300’lü yıllarda şehir tamamen terk edilmiş.

Günümüzde Petra Antik Kenti’nin keşfi: Çoğu Ürdünlü’nün belki de bir efsane olarak bildiği ve sıklıkla anlattığı şehir modern insanlık tarafından ancak 1812’de çılgın gezgin İsviçreli Johann Burckhardt tarafından batıya duyurulmuş. Osmanlı İmparatorluğu topraklarında Şam’dan Kahire’ye sefer yapan bu kaşif bilinen rotanın aksine aralara, derelere dalan bir arkadaşmış ki kendisine selam olsun. Dinlediği hikayelerden etkilenen üstad Petra’ya gitmek ister ancak yabancı biri olduğu için mümkün olmaz. O coğrafya için çok önemli olan Musa Peygamber’in (Kızıldeniz‘i ikiye yardığı düşünülen nokta da bu topraklardadır) kardeşi Harun’un (Aeron) mezarının Petra’da olduğu halk tarafından düşünülmektedir. O da müthiş zekasıyla Harun’un mezarına kurban adamak istediğini söyler ve yerel bedevilerle birlikte şehri keşfeder.

Petra Antik Kenti 1985 yılında Unesco Kültür Mirasları listesine dahil edilmiştir. 2007 yılında halk oylaması ile Dünya’nın 7 yeni harikasından biri kabul edilmiştir. (Tıklayarak bağlantılara ulaşabilirsiniz)

Petra’nın Önemli Yapıları: Keşfedilmiş ve ziyarete açık kısımda tabii ki en meşhur yapı “Hazine“. Arapça orijinal ismi El-Hazne olan yapı uzun ince bir yoldan yürüdükten sonra karşımıza çıkan muazzam bir şaheser. Kendi büyüklüğü kadar gizli yapısı ve haşmetini aniden sunması, değerine değer katıyor. İlk dönemde değil de sonrada Roma işgali sırasında inşa edilmiş tarihi amfitiyatro, şu an en yüksekte bulunan adalet divanı (mahkeme binası), kilise ve mağara evler, ticaret pazarları en önemli noktalar.

Eski Petra Dönemi / M.Ö. 10.000 +

Günümüz kazılarında, kente ait ilk kalıntılar yaklaşık MÖ 10.000’e kadar dayanıyor. Üst paleolitik döneme ait başlı başına kaya sığınağı olan kentte ayrıca yaklaşık M.Ö. 5000 yılları olarak belirlenen köy kalıntılarına sahip. Neolitik dönemden yadigar bu kalıntılar Petra’nın büyüleyiciliği konusunda bir başka bilinmezle insanlığı karşı kaşıya bırakıyor. Ayrıca Hristiyan Eski Ahit’te MÖ 1200 civarında ‘kırmızı’ olarak Petra’dan bahsedilmektedir. Yazılı tarihsel kaynaklarda Asurlular’da rastlanılır. MÖ 647’de Asur Krallığının düşmanları arasında sayılmaktadır.

Petra Antik Kenti Giriş Ücreti

Petra giriş biletleri kişi başı 50 Ürdün Dinarı. (70,50 ABD Doları) Ürdün vatandaşlarına 1 Dinar. 15 yaş altı çocuk sayılıyor ve ücretsiz. Petra by Night isimli Petra gece yürüyüşü haftada 2 gün düzenleniyor ve ekstra bir tur acentesinden bilet alınması gerekiyor. 17 Ürdün Dinarı ve her kuruşuna değer. Bu büyüleyici gece ile ilgili notlarımız için tık.

Petra’yı Ziyaret Etmek İçin En Uygun Zaman

Hem Petra hem de Ürdün için 4 mevsim ziyaret uygundur. Ancak yaz ayları çok sıcak olabilmekte ve hava 36 dereceyi görebilmekte. Nem yok denecek kadar az olduğundan çok da sorun olmayacak olsa da haziran-ağustos arası dönem yerine farklı tarihler -örneğin her iki bahar mevsimi- tercih edilebilir. Haftanın günlerine bakılırsa da yukarıda yazdığımız Petra By Night etkinliğinin olduğu günlere denk gelmek önemli.

Petra’da Konaklama

Petra Antik Kenti’nin girişinde geniş bir buluşma noktası var. Civarında da mevcut yeni şehir boyunca sıralı sıralı çok sayıda otel diziliyor. Rehberimizin bilgilendirmesine göre 60 civarı tesis olsa da internetten kontrol ettiğimizde 50 civarı yer çıkıyor. Biz davetli olduğumuz için Movenpick Petra’da ağırlandık, Petra’daki en pahalı tesis olan Movenpick’in fiyatı şu an (Kasım 2014) için çift kişilik oda + kahvaltı kişi başı 165 $ civarlarında. Ekonomik alternatif isteyenlere 12 Dolardan başlayan 20 dolar altı dokuz tane alternatif var. Lüks arzulayanlara da çok yıldızlı tesisler 150 Amerikan Dolarına kadar çıkıyor.

Petra’da Yeme İçme

Antik kent girişinde ve içeride yürürken yeterli sayıda büfe, bakkal ve seyyar satıcı var. Su, meşrubat gibi içeceklere ulaşmak mümkün, ancak tabii ki içerisi girişe göre pahalı. Antik Kent’ten bağımsız olarak şehir kısmında her türlü yerel ve uluslararası yiyeceği tadabileceğiniz restoranlar, cafeler, birkaç bar ve otellerin restoranları hizmetimizde. Fiyatlar yüksek ve Antik Kent’in kapısından uzaklaştıkça ucuzluyor. Mekanların çoğunda alkolsüz bira var, alkollü içkiler için de seçenekler bulunuyor.

Yürüyüşte Kıyafet ve Donanım Önerileri

İyi, rahat, daha önceden kullandığınız bir yürüyüş ayakkabısı kullanın. Terlik giyilmemesini öneririz. Mutlaka şapka v.s. bir şey ile güneşten korunun. Yerel olmak iyidir, bu coğrafyada hep dediğimiz gibi bir paşmina, şal, palestine şapkadan daha iyidir. İyi bir fotoğraf makinesi ve hafızada bol yer lazım. Eğer Petra By Night’a da katılacaksanız gece çekim yeteneği olan bir cihaz iyi olur. Birçok profesyonelin ve amatörün yaptığı gibi imkanınız varsa tripod hoş olur. Yanınıza su da alın, içeride var ama biraz pahalı.

Petra’da At, Fayton, Eşek, Deve Kiralama

Indiana Jones filminden hatırladığımız atlı faytonlar Petra’da hâlâ aktif ve turist taşıyor, aynı zamanda da şahane fotoğraf kareleri sunuyor. Bilet gişesinden geçer geçmez atlar ile karşılaşacaksınız. Sütçü beygiri klasındaki hayvanlarla çok kısa bir yol gidilebiliyor, vadinin yarıklarının başına kadar yaklaşık 800 metrelik bir yol, o yüzden kesinlikle değmez. Faytonlar ise en baştan başlıyor ve bayağı ileriye kadar ilerleyebiliyor. Ücreti iki kişi 40 Dinar ve sürücü ile birlikte oturuluyor. Güzel bir keyif, isteyene öneririz, fiyata değer. Kendi kendinize yürüdükten sonra Hazine’nin önünden itibaren develer ve eşekler başlıyor. Her ikisi de hem keyif hem de ulaşım için birer seçenek, tamamen pazarlığa tabi, rehberimizin önerisine göre deve için 7 Dinar, eşek için 3-5 Dinar arası iyi fiyatmış. Biz kullanmadık, bir şey demeyelim. Ancak develerle fotoğraf çektirmek mümkün ve bir ricaya bakıyor.

Petra By Night, Petra’da Gece Yürüyüşü

Haftada iki gece özel bir organisyon şirketi tarafından “Petra by Night” adı altında müthiş bir etkinlik düzenleniyor. Biraz daha hikayesi havasında başlı başına yazdık, sizi de mumlar arasında karanlık bir gecede aydınlık bir yolculuğa davet edelim, buyurun burada.

Petra’da Çekilen Filmler

Doğal bir güzellik ve muazzam bir ortam olunca film endüstrisi de burayı çok iyi değerlendirmiş ve birçoğu meşhur çokça film çekilmiş. En bilineni olarak bölgeyi de iyi tanıtan 1989 yapımı Indiana Jones: Last Crusade öne çıksa da aslında ilk yapım Sinbad serisinden 1977 tarihli Sinbad and the Eye of Tiger. Hatırlanan diğer önemli filmler ise Transformers: Revenge of The Fallen (2009), Mortal Kombat: Annihilation (1997), Passion in the Desert (1998), The Mummy Returns (2001) olarak sıralanabilir.

Petra’yı da içine alan Ürdün’ün en turistik destinasyonu Akabe’nin geniş gezi rehberi için aşağıya tık tık;