İlk adım;
- Yatak: 27 $ (Özel oda)
- Bira: 3 $ (Bar)
- Yemek: 10 $ (İyi menü)
- Ulaşım: 10 $ (Taksi)
- Turistik Zenginlik: 4
- 5/5:
- Gece Hayatı: 4/5
- Pahalılık: 3
- 5/5:
- Temel Süre: Civarıyla 4
- 5 gün:
BÜYÜK BİR ORTADOĞU MASALI
Lübnan gezimiz ve Beyrut gece hayatı eğlencesi için 2013 yılbaşı için gittiğimizde, belki uzun süre sonra Avrupa dışında bir ülkeye gitmemiz, belki de Ortadoğu’ya, asla, aslolana ilk ziyaretimiz oluşundan ötürü inanılmaz etkileyici bir seyahati geride bıraktık. Döndüğümüzde kesinlikle aynı insanlar değildik. İnsanlık adına hoşgörü adına, aslında kim olduğumuz ya da olmamız gerektiğiyle ilgili önemli bir ders aldık Lübnan’da.
Beyrut’ta görülmesi gezilmesi, yemesi içmesi, eğlencesi dinlencesi, alışverişiyle büyük bir başkent olsa da bizim için insanlarıyla öne çıktı Beyrut ve gezebildiğimiz kadarıyla Lübnan.
Beyrut’la başladık. Gitmeden önce Taflan’ın dedesiyle konuştuğumuzda “Ohooo, bizim zamanımızda “Doğu’nun Paris’iydi orası, şimdi kalmamış” diye yolladı bizi, hakkını vermek lazım, bir zamanlarda Doğu’nun Paris’i, iki iç savaş, birçok dış saldırı ve savaş ve Ortadoğu’nun bitmez tükenmez dertlerinin arasında, eski kimliğini ancak ‘nispeten’ koruyabilmiş. Beyrut gerçek anlamda bir kardeşlik şehri, Hatay’ın içine yansıyan hoşgörü ve kardeşlik, daha zor badirelerden geçmiş bu kentte mahalli gelişmelere, çarpık kopukluklara, net idari ayrımlara rağmen insana -bizce- pek yansımamış. Dürüst olalım, otel işleten bir müslüman olsanız, çağrılacak taksinin şoförü de müslüman olmaz mı? Ya da din kısmını bir kenara bırakın, en azından bir tanıdığınıza iş yaptırmaz mısınız? İşte Lübnanlı bir Arap’sanız yaptırmıyorsunuz. Sunni mahallesinde konakladık, gezmek için Hristiyan taksici çağırdı, yan mahallesindeki Şii çocuğu da taksiye aldık, yanında bir Yahudi çalışıyordu…
Beyrut Not Defteri
Utanın: Kardeşin kardeşi öldürdüğü, birçok iç savaş geçirmiş bir ülkenin -sallantılı da olsa- barış içinde iç içe yaşayan anlayışlı insanları tanıyın. Ülkemizde ve dünyamızda barındıramadığımız çok renkli yaşam için, aslında nasıl olmamız gerektiğiyle ilgili önemli mesajlar bulacaksınız. Utanın ifadesi biraz ağır olmuş olabilir ancak bir ‘değer’ bazılarımız için.
Hot Dog yiyin: Absürt bir tavsiye gibi gelebilir ama yedikten sonra teşekkür edeceksiniz. Biz dayanamayıp gece boyunca 3’er tane yedik. Üzerine koydukları çedar sosu ve farklı seçeneklerle nefis bir lezzet. Gemmayzeh’de bolca var.
Her yerde polis/askerlerin varlığına alışın, fotoğraflarını çekmeyin: Lübnan’a özellikle Beyrut’a vardığınızdan itibaren her yerde tam teşekküllü askerler göreceksiniz. İlk başta rahatsızlık verse de zamanla alışılıyor. Türkiye’deki kötü polis deneyimlerinden sonra rahatsızlık vermesi doğal, ama şehirde her an yaşanabilecek güvenlik sorunları için hazır bekliyorlar. Anlamsız gelebilecek pasaport kontrollerine denk gelebilirsiniz. Şehre vardığımız gibi taksimizi durdurup keyif için pasaportlarımızı kontrol etmişlerdi. Rahat olun. Şansımıza birçok deneyim yaşadık kendileriyle. Üçüncü gün çektiğimiz bir fotoğraf karesinde polislerin olması nedeniyle 1,90’lık abi Barış’ı yanına çağırdı ve fotoğrafların silinmesini istedi, işlem bittiğinde gülümseyerek, biraz da mahçupca “Welcome to Lebanon” dedi. Sokakta soru sorduğumuzda da oldukça naziklerdi hatta sorduğumuz yeri bulabilmek için uzun bir çaba harcadılar. Özellikle askeri bölgelerin çevresinde fotoğraf çekmemeye dikkat edin. Yukarıdaki duvarda Barış’ın çekildiği bu fotoğraf 20 dakika boyunca askeriyede alıkonulmamıza neden oldu. Biraz bürokrasiyle uğraştıktan sonra fotoğrafımızı da -cebren- silmeden ayrıldık.
Marina’da bisiklet kiralayın:: Marina’da çok uygun fiyata bisiklet kiralayan bir yer var. Hava da güzelse çoluk çocuk genç yaşlı çok güzel bir kalabalık var. Bisikletle sahil kenarında 1 saat gezinin.
Güvenliği neredeyse hiç dert etmeyin: Gördüğüm neredeyse bütün büyük şehirlerden daha güvenli Beyrut. Polislerin yoğunluğunun yanısıra insanlar çok güven verici. Turist kazıklamaya, dolandırmaya çalışan insan sayısı yok denecek kadar az
İnsanlarla tanışın, sohbet edin, sorular sorun, öğrenin: Ortadoğu’nun entelektüel merkezinde neden bu kadar yazarın gelip geçtiğini keşfedin. Sohbet etmeye hevesli insanlarla tanışın, Ortadoğu’yu, Lübnan’ı, Türkiye’yi anlatmasını isteyin. Okullarımızda öğretilmeyen tarihi öğrenin.
Trafiğe dikkat edin, kısa mesafeleri yürüyün: İstanbul’dan daha çılgın bir trafiğe hoş geldiniz. Bizdeki bir yere yetişme yoğunluğundan ayrı olarak insanlar arabalarda takılmaya bayılıyorlar, çoğunun bir yere ulaşma gibi bir derdi yok. Siz de trafikte takılmaktan özel bir zevk almıyorsanız, yürümeyi tercih edin, merkezi yerlere girmeyip biraz uzağında inmeniz de faydalı olacaktır.
Alışveriş yapın: Lüks/meşhur markaların hepsini bulabilirsiniz, ama çoğunu İstanbul’da da bulabilirsiniz. Bunun dışında marketleri gezin. Çok güzel baharatlar var, Lübnan’a özel “Thyme” baharatından kesinlikle alın. Bunu dışında ufak konservelerden tutun, çaya kadar bir çok şeyi İstanbul’dan çok daha ucuza alabilirsiniz
Gece hayatına karışın: Herkesin tercihine uyacak çok renkli bir gece hayatı var. Underground partilerden, lüks clublere fazlasıyla seçenek var. Beyrut gece hayatı notlarımız için. bkz: Beyrut Gece Hayatı
Doyasıya yiyin: Lübnan mutfağı bizlere vaadi: Beklemediğiniz sürprizlerle de karşılaşmak. Detaylı Beyrut-Lübnan yeme içme notlarımızı yakında yazacağız bizim yazı size yetişmemiş olursa da tadını çıkarın.
BEYRUT’TA GEZİLECEK YERLER
Beyrut’tan günlük turlarla Lübnan’ın farklı noktalarını gezebilirsiniz. Byblos, Harissa, Jeita Grotto, Baalbek, Bsharri bunlardan birkaçı. Ayrıntılı Beyrut çevresi günlük tur notları için; Beyrut civarı günlük turlar
Downtown: İç savaş zamanında şehrin ikiye ayrılan ve nötr tek bölgesi, “Solidere” olarak da anılıyor. Savaştan çok zarar görmüş, ama dokusunu koruyarak yenilenmiş bölgede gezilecek çok fazla yer var. Mavi Kubbeli El Amin Camiisi, Parlamento Binası, Belediye Binası, Roma kalıntıları, Nejmej Meydanı, Al-Omari Camiisi kaçırmayacağınız ana noktalar. Bunların haricinde kiliseler, sinagoglar, bolca cafe-restoran ve mağaza bulunmakta. Meydandaki cafelerde bir kahve içilir. Çevredeki restoranlar şehir geneline göre daha pahalı, biraz turist tuzağı.
Pigeon Rocks: Bu görkemli doğal kaya geçiti Beyrut’un sembol noktalarından. Küçük botlarla çevresinde, içinden de geçilecek şekilde turlar düzenleniyor. Beyrut’un en yoğunlukta turist göreceğiniz yeri diyebilirim.
Gemmayzeh: Beyrut’un Taksim, Cihangir gibi bohem bölgesi. Çok sayıda bar-restoran, klasik marka olmayan farklı dükkanlar. Özellikle yemek yemek için uygun fiyata, yerel restoranlar bulunmakta. Gece hayatınında önemli merkezlerinden, lüks kulüplerden, sade barlara sayısız seçenek mevcut. İnsan kitlesi çok sıcak rastgele bir bar-restoranda herkesle sohber etmeye başlayabilirsiniz. Bu durum tabii bütün Lübnan için de geçerli.
El Hamra: Şehrin bir başka yaşam merkezi. Sayısız bar,restoran ve alışveriş mağazası bulunmakta. Enteresan barlarda bir şeyler içmek isterseniz Bobo sokağını sorun, her bar kendi içinde özel bir tasarıma sahip. Manken biçiminde sandalyeler, levha şeklinde masalar, grafittiler ile dolu duvarlar, duvara büfe şeklinde monte edilmiş DJ kabini yaratıcılığın sınırlarını zorlamış mekanlar var. Kesinlikle görülmeli. Bütün barları gezmekle beraber, gece de “February 30” adında bir mekanda takılmıştık. Tasarımındaki her detay şaşırtıcıydı.
Achrafieh: Turistler tarafından atlanan şehrin en lüks bölgesi. Hristiyanların yoğunlukta olduğu bölgede çok şık giyimli insanlar, kaliteli restoran-cafe ve mağazalar bulunmakta. Hamra’ya benzer olsa da daha az turistik ve daha şık. Bölgedeki “ABC” alışveriş merkezi oldukça şık. Çevrede ara sokaklara dalarak gezinin, çok huzurlu ve keyifli bir mahalle.
Beyrut’tan günlük turlarla Lübnan’ın farklı noktalarını gezebilirsiniz. Byblos, Harissa, Jeita Grotto, Baalbek, Bsharri bunlardan birkaçı.
LÜBNAN GECE HAYATI
