Hatay’da Ne Nerede Yenir

HATAY’DA YEME İÇME NOTLARI

Hatay Gezi Notlarımızdan oluşan Hatay Gezi Rehberimizin yeme içme kısmı ikiye ayrılıyor. Hatay Mutfağı bilgilerini yazan sayfamızın devamında Hatay tatiline gelmişler için ikinci sayfamız Hatay Restoranları ve yol üstü lezzet durakları üzerine. Mutlaka ki bu listenin on katı yer yazılmalı ve tadılmalıdır, ancak unutulmaması gereken Keşfetsene’nin sadece kendi deneyimlerini yazan %100 özgün içerikte olması, ne kadar lokmacı olsak da bizim de sınırlı vakitte sınırlı öğün şansımız olarak bu kadarını deneyimleme şansına erişmemiz.

Bildiğiniz üzere Antakya, Hatay ile merkezidir ve burada doğmuş/yaşayan insanlar kendilerini Antakyalı olarak addeder. Gezginler için de hem Hatay havalimanın burada bulunması hem de şehir merkezi olması nedeniyle Antakya ilk ziyaret noktasıdır. Bu yüzden rehberimizde öncelik burada olacak olsa da, gezdiğimiz her yerle ilgili anılarımızı da paylaşmaya çalışacağız.

HATAY’DA NEREDE NE YENİR

Açıkçası bir sürü Hataylı arkadaşımıza sorup bu listeyi geliştirmekte fayda olabilirdi, ancak ‘son ziyaretimiz olan 2014 ocakta bu sorgulamayı yaptık ve internetteki bir sürü kaynağa ek onların bilgileriyle deneyimledik zaten’ ifadesinin gücüyle orijinal içerik duruşumuzu bozmadan kendi tecrübelerimiz: (adres bazlı ilerliyoruz)

Hatay Uzun Çarşı:

Hatay Gezi Notlarımızdan da gördüğünüz Uzun Çarşı ilk durağımız. Ama öyle lafın gelişi ilk değil, kahvaltı için ilk durağımız. Kör sabahta uçaktan iner inmez arabayı aldık ve doğru Uzun Çarşı’ya, yöresel kahvaltıya.

Güneş Gıda: Kahvaltı için şahane bir tecrübe. Sahipleri zaten konuya hakimler, gezmeye ve yemeye geldik, internetten sizi duyduk, şu kadar kişiyiz deyin istekleriniz doğrultusunda en iyi nevaleyi hazırlıyorlar. 20’ye yakın peynir, bir o kadar zeytin çeşidi, yöreye özgü baharatlarla hazırlanan envai kahvaltılı, şarküteri et ürünleri, katık, bal, kaymak, pekmez ve reçel çeşitleri muazzam. İşi bilene bırakmak en iyisi; “5 kişilik yapıyoruz, İstanbul’dan geldik, salağız, damak tadımız iyi, ama bu lezzeti özlemişiz” gibisinden haddini bilerek konuşmak en iyisi. Karşılığında özenilmiş, olağanüstü bir sofra sizi bekliyor. Yiyemediğimiz kadar yiyecek, yan taraftaki fırına verilmek üzere hazırlanmış katık (lahmacun misali hamura sürülerek açılan ve fırınlanan, et yerine peynirin olduğu, biber salçasının baskın tat olduğu leziz hamur işi) aynı hamurdan alınmış ıvır zıvır unlu mamul ile Çarşı içindeki basit çayhaneye geçtiğinizde kendi sofranı kendin kurarsın, şatafattan uzak gariban usulü ancak memleketin en zevkli lezzetlerinden biri seni bekler işte. Adam başı 5 lira dahi tutmayan kahvaltılıklar hatırlamadığımız kadar çay ve su ile birlikte 10 lirayı bulmayan bir maliyetle muazzam bir kahvaltı sundu ki normal şartlar altında öbür sabaha kadar bir şey yemezsin.

Uzun Çarşı Yöresel Tatlar: Hem anında yemelik, hem memlekete getirmelik envai türlü yöresel lezzeti Çarşı içindeki dükkanlarda bulmak mümkün. Peynir çeşitleri, paket künefe, çökelek, kuru yemiş, pekmez ürünleri, reçeller, şeker sucuğu ve türevleri, doğal baharatlar, çaylar, defne sabunu ve bitkisel ürünler yemelik ve hediyelik alışveriş ürünleri olup, fiyatları gayet makul.

Pöç Kasabı: Kronolojik olarak ikinci gün öğle yemeğinde tercih ettik ancak adres sebebiyle burada değinmekte yarar var. Dünya’nın en güzel, en özel kasaplarından biri olsa gerek. Tamamı gözünüzün önünde hazırlanan içerik, komşu fırına verilen pişirim ve sınırsız seviyesinde alkolsüz içecekle önünüze serilen muazzam sunum. 5 kişilik bir grup için; 500 gram et ile hazırlanmış tepsi kebabı, 750 gram et ile hazırlanmış kağıt kebabı, taze yeşillikler, acayip sayıda dumanı üstünde ekmek kişi başı 15 TL’nin altında bir hesap ile karşımıza çıkınca utanıyor insan. (Kebapların farkı için bkz: Hatay mutfağı) Pöç Kasabını sakın bir restoran saymayın, aslında et satan sıradan bir kasap, turistik ya da yerel talebe bağlı olarak 6,7 masa atmış içeri, ihtiyacı çok da iyi bir misafirperverlikle karşılıyor.

Hatay Künefesi:

Ayıptır söylemesi ne kadar tatlı manyağı isek, künefe klasman dışı olarak, bir üst aşamada gelir. Elbette ki Türkiye’nin en iyi künefelerini Hatay’da aramak kadar da makul bir şey olmasa gerek. (Taflan’ın notu: Tarafımdan Silifke (Mersin) ve Birecik (Şanlıurfa) künefelerinin hâlâ daha iyi olduğu düşünülmekte) Künefe için önerilen 5, 6 mekan var, çocukluk zamanı çoğuna gitmiştik ancak güncellemek lazım 2014’te de sırf daha çok tadabilmek uğruna kiminde yarım porsiyon olsa da il merkezinde 4 mekanı da denedik.

Hatay Kral Künefe: Hayal kırıklığı… Kentin en meşhur, neredeyse en merkezi ve oldukça büyük künefecisi. Ancak bize bekleneni vermedi açıkçası. Gidenler çok bilmiyorsa hayal kırıklığına uğramaz ya da hadi diyelim biz kötü bir ana denk geldik, yine de listede iki numara olarak koyup mutlaka deneyin deriz.

Yusuf Usta Çınaraltı Künefe: Bu insanların varlığına dua etmeliyiz. Türkiye gastronomisi hatta Dünya mutfağı adına eli öpülesi insanlardan biri Yusuf Usta ve çocukları. Sanayileşmeyi reddederek, doğal ve tarihi yöntemlerle, Ahmediye Cami’nin avlusunda küçücük bir dükkanda, doğal kömür ateşinde koca koca tepsileriyle künefelerini bizlere sunuyorlar. Sergi ve masalar sokakta, tarihi bir çınarın altında, Yusuf Usta ya da çocukların hoş sohbetleri ise minik dükkanın içinde ayak üstü. İkramları, sımsıkı dondurması, kaymağı, birinci kalite ‘kuş boku’ Antep fıstığı ile en iyi künefeler listesinde açık ara birinci sıraya çıkıyor ve işin hakkını veren ustamızın birkaç liraya sattığı bu arkadaş porsiyon porsiyon mideye indiriliyor. Bize göre Hatay’ın en iyi künefecileri listesinin bir numarası.

Tarihi Bizim Künefeci: Merkezde yediğimiz dükkanlardan biriydi. İşin kendi adına avantajı diğerlerinden önce tattığımız bir yer olmasına rağmen kendisine iyi deyip geçelim.

Meşhur Hatay Künefecisi: Bizim için yine bir hayal kırıklığının adresi idi. Buna da gününde değildi diyebiliriz. Merkezi konumunu ve ismini avantaj olarak kullanabilir kendileri, bu avantajla misafirleri olduk, teşekkür ederiz.

Hatay Mezeleri:

Malum Lübnan notlarımızda da yazmıştık Arap mutfağı özellikle mezeler konusunda büyük bir şölen. Hatay ve Hataylı da kökenlerinin bağlı olduğu Arap mutfağını, Türk mutfağının lezzetleri ve yörenin doğal zenginliğiyle birleştirerek bulunmaz bir ziyafet sunuyor biz gelip geçenlere veyahut yaşayanlara. Hatay Mutfağı notlarımızda bahsettiğimiz detaylara ve bilgilere lütfen bakın. Turistik boyuta gelince, bizim tercihimiz her bulduğumuz yerde yemek oldu mutlak ki.

Hatay Sultan Sofrası: Tripadvisor’un ve Türkiye’nin gurme bloggerlarının tavsiyesiyle gittiğimiz restoran tam bir Hatay mutfağı sunusu. Keşke zaman olsa da birkaç gün, birkaç öğün gelse insan çünkü menüler günlük hazırlanıyor ve ana lezzetler hariç bir günün menüsünü diğer gün bulamıyorsunuz. Neyse masaya kurulduğumuzda açık mutfaktan seçtiğimiz mezeler, ana yemek ve salatalar kelimenin tam anlamıyla muazzam. Son gidişimizde biraz hasta, biraz yorgun, bir miktar da fazla tok arkadaşlarımız genel tatlara pek bayılmamış olsalar da restoranın hakkını vermek gerek, işlerinde başarılı tarihi bir yer burası. İnternet yorumlarında da ya “çok iyi” ya da “hayal kırıklığı” notunu alıyor, demek ki günü gününü tutmuyor demek mümkün, şanslı olmak lazım belli ki. Merkezi konumu işi kolaylaştırırken bazen yer bulma sorununun olduğunu hatırlatmak gerek. Hatay mutfak notlarımızda derlediğimiz birçok mezeyi ve ana yemeği burada tatmak mümkün. İstiklal Cd 20/A (0326) 213 8759

Sveyka Restaurant: Hmm. Yerelliği ve çok kültürlülüğü tatmak için, tarihi bir taş binanın içinde, biraz Issız Adam triplerinde lüks Hatay, Antakya ve Halep mutfağı lezzetlerini sunan bir yer burası. Yoğun olacağı için rezervasyon öneririz. Doyum olmaz mezelerinden ana yemeğe yer ayırmayı kesinlikle unutmayın. Kurtuluş Cd No:58, (0326) 213 3947

Diğer Hatay Yemekleri:

Aç ve meraklı bir grupla gitmenin avantajı yol üstü lezzet durakları oluyor. Denediklerimizi paylaşalım;

Diğer Antakya Restoranları (İl Merkezi)

Ciğercim Kebap: Son ziyaretimizde bizim grup biraz aç sürüsünden oluştuğu için sıradaki restorana giderken Asi Nehri’nin kenarında aracımızı bekliyorduk, bu sırada tezgahı ve dumanı ile çekici olan Ciğercim Kebap’a dayanamadık. Gezgin olduğumuz ve İstanbul’dan geldiğimiz bilgisi öğrenildiğinde ustanın elinden geleni yaparak ortaya koyduğu ciğer dürümler gerçekten şahaneydi. Bir Urfa sabahında kahvaltıda yenilecek lezzette sıkı bir dürümü, bedavadan biraz daha pahalıya yiyebilirsiniz, gerçekten leziz. Kurtuluş Caddesi, Asi Nehri kenarı

Abdo Döner: Öneriler ve çeşitli yazılar üzerine gitmiştik. Merkezi yerde yer alan dönerci açıkçası bizi hayal kırıklığına uğrattı. Diğer tüm yemek bloglarının hatırına gününde değildi deyip geçiştirelim, yolunuz düşerse sosu güzel ancak genel durum ancak vasat. Hürriyet Cd. No: 19/A

Hatay Sahlepçileri: Küçük kentlerin büyük eğlenceleri yol üzeri lezzet tezgahları malum. Hatay’da da kış sezonu boyunca hem Asi Nehri civarında, hem de ara sokaklarda pek beklenmedik yerlerde salepçilik yaygın. Son derece lezzetli bu tadı önünüze gelen bir tablada denemenizi öneririz.

Hatay Palladium AVM: Olmaz ama olur da yöresel tatlardan yorulur ya da saçma bir şekilde canınız AVM çekerse Hatay’da Palladium’um bir şubesi bulunuyor. Bu utancı taşıyıp ulusal, uluslararası ve yerel lezzetlerden birçok alternatif bulabilirsiniz. Hatay’a gidip AVM’de yemek yedim deyin ama dönünce.

HARBİYE ŞELALELER BÖLGESİ RESTORANLARI:

Şelaleler, Hatay Gezi Rehberi sayfası, Hatay’da gezilecek yerler bölümünde belirttiğimiz gibi şahane bir ören yeri. Aynı zamanda da müthiş bir lezzet durağı. Tarih boyu tüm ziyaretlerimiz yaz dışı mevsimlere denk geldi, eminiz ki yazın burada ortam, en azından piknik ve dinlence açısından kopuyordur. Akar suda bekletilen karpuzun birkaç saat sonra serin serin kesilecek olması yeterince ağız sulandıracak olsa da, Harbiye Şelaleler’de yemek önerilerimiz gezginler ve turistler için deniz mahsulleri, günlük Hatay yöresel yemekleri veya sade bir çay kahve molası ile sınırlı. Taze sıkma meyve sularını da öneririz.

HATAY’IN DİĞER İLÇELERİNDE YENİLECEK YEMEKLER:

Gitmedik veya gidip de yemedik. Malum; gitmedik mi, yemedik mi de yazmayız. Ama gidenlerden iyi biliriz, bir gün de ziyaret edip güncelleyeceğiz; İskenderun, Yayladağ, Samandağ, Dörtyol, Erzin başta olmak üzere her topraktan lezzet fışkırıyor, yolunuzu düşürüp yazdıklarınızı aşadağı yorum bölümünden paylaşın, gidenlere yol gösterin.