Yeme içme harcamaları seyahatlerimizin bütçe kalemleri içinde ulaşım ve konaklamadan sonra üçüncü sırada geliyor . Yurt dışında yeme içmeyi iki kısımda değerlendirmeliyiz;
1- ‘Survive’ Günlük enerji ihtiyacımızı karşılama – Hayatta kalmak için yemek
2- Yeni tatlar keşfetme, yerel lezzetler ile tanışma – Hayatın tadına varmak için yemek
HAYATTA KALMAK İÇİN YEMEK
Backpacker ruhu‘na göre yapılmış bir gezinin temel öncelikleri: Yeterli, sağlıklı, ucuz, azıcık da leziz şeklinde sıralanabilir. Bu elbette gücümüzün yettiği lezzetleri kovalamayacağımız anlamına gelmiyor, ama unutmamak lazım ki ‘basit yemek’ aslında ekonomik olduğu kadar, sosyal, çevreci, hızlı ve keyifli. Ayrıca yemeğe ayrılacak zamandan kısılarak, başka şeylere vakit ayrılabilir.
Konaklanılan Tesis Kahvaltısı
Konaklama türünüze göre muhtemelen en azından kahvaltı işin içine dahildir. Çoğu hostelde vasat olsa da işe yarar, iki lokma kârdır mantığıyla bir zahmet sabah erken kalkıp zaten parasını verdiğiniz hizmeti alın. Hem erken kalkan yol alır.
Hostel kahvaltıları genellikle 2 dilim ekmek, tereyağı ve reçelden oluşur. Buna ek olarak yumurta, corn flakes, kruvasan gibi seçenekler de bulunabilir.
Süpermarketler
En güzel çözüm. Damak tadınıza, o an canınızın ne istediğine ve bütçenize uygun olarak birçok seçenek çıkabilir. Ülkelerin örnekleri ilgili sayfalarda var, ama genel mantık önceden sahip olduğunuz bir çakı ile satın alacağınız bir ekmek ya da baget, biraz enerji verici taze domates salatalık v.s., zevkinize göre peynir, çikolata kreması ve içecek ile hazırlayacağınız sandviç menüsüyle pahalı bir AB ülkesinde adam başı 2,5-3 Euro’ya doyarsınız. Özellikle Avrupa ülkelerinde hazır yemek ve hazır salata piyasası çok gelişmiş ve çok ucuz. Birçok markette mikrodalga fırın da bulunabiliyor. Marketler ve büfeler ayrıca gün içinde, akşam ve gece öncesi içki ihtiyaçları için de en uygun seçenek.
Süpermarketler yerel yemek kültürünü tanımak, insanların evlerinde ne gibi yemekler yediğiyle ilgili genel bir fikir edinmek için de ideal. Buralardan memlekete götürmek üzere baharat, sos, taşınabilecek yemekler satın alabilirsiniz.
Hostel Mutfağı
Ciddi bir kârlılık ve sosyalleşme aracı. Bir süpermarketten alacağınız hazır ya da kolay hazırlanabilir gıdaları neredeyse tüm hostellerde ücretsiz olarak kullanılan mutfaklarda pişirebilir, keyifle yiyebilir, bu sırada da insanlarla sohbet edebilirsiniz. Alacağınız bir paket makarna, bir tane hazır makarna sosu, salata malzemesi ya da hazır salata ile bir şişe içecek en pahalı ülkede bile en fazla 6 Euroya iki kişilik sofrayı kurar size. Varsın iki tabak da yıkayıverelim. Hostellerle ilgili detaylı notlarımız için bkz: Hostel
Mcdonald’s
Maalesef iyi bir yol arkadaşı. Tüm Dünya’da hava limanları, tren garları, turistik merkezler ve birçok yerleşim biriminde adım başı karşımıza çıkıyor. Hem bildik, hem ucuz. Sadece menü değil, birkaç hamburgerle öğün atlatmak için de iyi bir seçenek olabiliyor bazen. Ayrıca hijyen şartlarından korkulan ülkelerde de güvenilir bir marka.
KFC, Burger King ve Yerel Zincirler
Fast food her zaman ucuz bir alternatif. Bu markalar da ülkemizdeki kadar güçlü olmasa da Mc’e bir alternatif olarak her yerde var, çoğu ülkenin kendi yerel zinciri de var, her zaman fiyat odaklı bir strateji güden bu restoranlar doymak için ideal.
Kuponlar, Turist Menüleri
Otelde, hostelde, turizm information‘dan aldığınız map’te, metrolarda, gazetelerde, elinize gelen broşürlerde her zaman bir kupon bulunabilir ve çoğu da işe yarar. Bir göz atmakta fayda var. Ayrıca lüks restoranlar değil de, ortalama yerler turist kazıklamak yerine onlara özel uygun menüler yapma fikrini benimsiyor. Özellikle backpacker’lar için iyi fiyata ideal çözümler bulunabilir.
Bar Yerine Sokak
Çoğu ülkede barda, restoranda içki içmekle marketten alıp içmek arasında önemli bir fiyat farkı vardır. Avrupa’nın çoğu ülkesinde sokakta içki içme kültürü gelişmiştir, özellikle club’lere girmeden ucuz yollu alkol alabilmek için iyi bir seçenektir. Bunun haricinde yabancı olmanın umarsızlığıyla marketten 3 euro’ya oldukça kaliteli bir şarap alıp Champ-Elysees‘de bile dolanabilirsiniz. Barlarda gezmek için de birçok yerde pub crawl yapabilirseniz hem daha eğlenceli, hem daha ekonomik olur.
HAYATIN TADINA VARMAK İÇİN YEMEK
Elbette yeni bir yere gitmenin, orayı keşfetmenin önemli bir unsuru da mutfağı yakalamak. Hem sağlıklı, hem leziz ve elbette ekonomik olmak için ‘yerel olmak’ ciddi bir zenginleşme katıyor insana.
Tayland mutfağının yüzyıllardır korunmasında önemli bir neden olarak evlerde mutfak olmamasını görüyoruz. (Biz de kimsek… :) ) Sen evde yemek yapmazsan sokak o işi kaliteli ve özüne uygun devam ettirmek zorunda kalır. Birisi tadını kötüleştirdi mi, bir parça malzemenin kalitesini mi azalttı 500 tane seçenek var, ona bir daha gitmezse kimse, o da mecbur özüne sadık kalmak zorunda kalır. Bu da sadece mutfağı değil, kültürü de korur.
Tayland örneğini bir kenara bırakırsak, yemek toprağın kültürünü yansıtır. Hem fiziki olarak o toprakta üretilen ana mahsüller, hem de tarih boyu o topraklardan beslenen insanlar o bölgenin mutfağı oluşturur. Bu döngü de bize İtalya’nın makarnası, Hollanda‘nın peynirleri, İspanya’nın paellası, Porto‘nun şarabı, Lübnan’ın olağanüstü tatları, Fransa’nın salyangozu, Belçika‘nın çikolatası v.s. olarak döner. İşin bizim açımızdan en güzeli de bunları yerinde yeme lüksü… En üzücü yanı da, ukalaca olacak ama Roma‘da bir pizza yedikten sonraki sene bizim dandik fast pizzacıların önünden geçmeyecek olmanız olur. (İyi pizza yapan bir sürü yerimiz var aslında neyse ki :) )
Yerel tatlar tatmak için illa gidip lüks restoranlarda yemek de zorunda değilsiniz. Turistik merkezlerden kaçıp, yerellerden hatta sokakta tanışacağınız öğrencilerden bilgi alarak hiç bir turist bulunmayacak sürpriz mekanlar bulabilirsiniz.
Gidin, bir yolunu bulun, nereye olursa oraya gidin ve gittiğiniz kadar yediğinizle de kendinize değer katın. 4 öğün 10’ar Euroluk yemek bütçeniz varsa, üçünü 3 – 5 Euroya halledin kalan 25 – 30 Euronuzla da kendinize iyi yerel bir ziyafet çekin.
Haydi afiyet olsun.
erhan örkün
18 Kasım 2014 - 21:42bu siteyi çok beğendim. devam ve başarılar dilerim.