YAŞAYAN ORTAÇAĞ MÜZESİ
Türkçe’de Fas’a Fas dememizin sebebi olan Fez, Dünya’da orta çağ yerleşimi bütün olarak en iyi korunmuş şehirlerden biri. Marakeş ve Kazablanka şehirlerinin ‘aşırı turistik’ yapısına göre Fez’in gerçek Fas hayatını görebilmek için daha iyi bir şehir olduğu söylenebilir. Gerçi Fez’e gelen turist sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Fez’de görülecek en önemli yer kuşkusuz eski şehir yani Fez Medina‘sı, turistik her şey neredeyse bu eski bölgede yer alıyor. Surlarla çevrili bir orta çağ şehir olan Fez Medina’sı 9. yy’da kurulmuş ve yaklaşık 9700 sokaktan oluşan kaybolmamanın imkansız olduğu bir keşmekeş. Yaklaşık bir buçuk, iki metre genişliğindeki dar sokakları sebebiyle arabaların giremediği şehirde ulaşım; eşek ve atlarla gerçekleştiriliyor. Her yer orta çağda geçen bir film sahnesini andırıyor. Dünya’nın en büyük arabasız şehir alanı olduğunu da dağarcığımıza ekleyelim… Daha batılı turistleri ettiği kadar şok edici olmasa da bizim için dahi geçmişe yapılan bir yolculuk gibi bu Fas ziyareti.
Fas turu yapanların iyi bildiği gibi hem ülke hem de Fez şehri, modern alışkanlıklarımızın pek işe yaramayacağı bir yer. Ne teşekküllü bir harita ne de GPS bu şehirde gezmeye izin veriyor. En iyi öneri sokaktaki insanlara sormak, zaten sormaya başlayınca size yardımcı olmak isteyen birçok rehber(!) ile karşılaşacaksınız. Talihe güvenip çocuk yaştaki rehberlerden destek almak en iyi seçenek gibi gözüküyor. Fas’ta rehber tutarken(!) İngilizce bilenine denk gelirseniz şanslısınız, çünkü halkın çoğu Fransızca’ya daha hakim, biraz da İspanyolca biliyorlar. 13-14 yaşındaki genç rehberler cüzî fiyatlarla bahşiş usulüyle çalışarak harçlıklarını çıkarıyorlar ve oldukça nazikler. Burada gezerken kesinlikle görmek istediğiniz yerleri belirtip, rehberinize güvenerek kendinizi akışa bırakmak en mantıklısı.
Her zaman pazarlık yapılması gerektiğini de hatırlatalım. Şehir oldukça güvenli olmakla beraber tedbirli olmakta fayda var. Ödeme yaparken sıklıkla “Daha zenginsiniz, o zaman biraz daha fazla para verebilirsiniz” tavrıyla karşılaşacaksınız. Özellikle restoranlarda Arapça menüleri anlayamazsanız turist menüsü ile daha fazla ödeyeceksiniz. Tabii rakamlar yine de uygun ama tavır rahatsız edici olabiliyor. Sokaklarda pek sorun yaşanmıyor, konuştuğunuz insanlar hep çok sıcak ama bazen ufak sorular ya da fotoğraf çekmek için bile bahşiş isteyen olabiliyor. Oldukça yoksul bir şehir olduğunu ve en önemli gelir kaynaklarının da sizlerden aldıkları küçük bahşişler olduğunu da unutmamak lazım. Medina turistik olduğu kadar günlük hayatın da en önemli merkezi. Sayısız el işçiliği dükkanı, camiler, medreseler, kafeler, restoranlar görmek mümkün, araya karışmış 10 metrekarelik internet kafe bulunabilen tek modern dükkan olarak kayda geçebilir. Fez Medinası Fas’ın en önemli yerel alışveriş merkezlerinden biri, toplam 13 bin dükkan olduğu söyleniyor. Deri ürünleri, porselenler, baharatlar, bakır, demir işçiliği en başlıcaları. Akşamları bir-iki kadeh bir şeyler içeyim derseniz otellerin barlarına gidebilirsiniz. Yerel halkın girmesinin yasak olduğu barlarda Fas’a özgü biralar denenebilir.
FEZ NOT DEFTERİ
Çay için: Fas en az Türkiye kadar çay delisi bir ülke. İnsanların en önemli sosyal aktivitesi kafelerde oturmak. (Sadece erkekler) Çay bizim siyah çaydan çok farklı, nane çayı. Türkiye’de alışık olduğumuzdan çok daha tatlı, sınırsız sayıda içilebilir. Her vakit bulduğunuzda için derim, hala tadını damakta. Bu sefer olmadı, siz bir boş bir bavul ayırın alıp getirmek için.
Yemeye doyun: Kötü sürprizlerle karşılaşmayacağımız Fas mutfağı, Türk-Arap mutfağına oldukça yakın, tanıdık tatlardaki ufak dokunuşlardan oldukça keyif alacaksınız. Kesinlikle tatmanız gereken ana yemek “Kuskus”. Hemen bu mudur yani demeyin, bildiğimiz kuskusla pek alakası yok, çok ince bulgur olarak tarif edilebilir. (300 çeşidi var) Haşlanmış çok ince bulgurun üzerine sebze, tavuk veya et ile servis ediliyor. Tipi ve servis edilme şekli ile paella’ya benzediği söylenebilir. İkinci önemli yemek “tajine”, bir tür güveç yemeği zaten adını da özel pişirme kabı olan “tajine”den alıyor. Et ve bol sebze, bolca baharat, sonuçta oldukça lezzetli bir yemek ortaya çıkıyor.
Alternatif eczanelere gidin: Fez’de bizdeki aktarlara benzeyen bu dükkanlarda her derde deva otlar, baharatlar bulunmakta. Dükkan sahiplerinin kimisi çok ticaret erbabı gözükse de bazı mistik abiler tıbbı tekrar yazmış gibiler, bir şans vermekte fayda var.
FEZ’DE GÖRÜLECEK YERLER
Medina’nın içinde amaçsızca kaybolurken aşağıdaki yerleri bulmakta fayda var;
Deri boyama tabakhaneleri: Organik boyalarla ortaçağ teknikleriyle üretim yapılan bu tabakhaneler, Fez’de göreceğiniz en enteresan şey. Tabakhanelerde 11. yüzyıldan beri aynı primitif yöntemlerle çalışılmaktadır. Derileri boyamak için doğal sebzelerden elde edilen boyalar kullanılır. Nane, (yeşil), kına (turuncu), sedir (kahverengi), ve safran (sarı) bunlardan birkaçıdır. İşçilerin oldukça zor koşullar altında çalıştığı tabakhane ve boyama çukurlarını görmek için çevresindeki deri satan dükkanların teraslarına çıkmalısınız. Zaten rehberiniz sizi anlaşmalı olduğu dükkana getirecektir. İdeali biraz ceketlerle ilgilenip bu manzarayı izlemek. Deri fiyatları uygun olsa da stil konusunda biraz gelişmeye ihtiyaçları var. Chouara, Fez’deki en büyük tabakhane.
Bab Boujloud (Mavi Kapı) : Medina’ya giriş yapmak için bu görkemli kapıyı tercih edebilirsiniz. Mozaik süslemeleri ve mimari yapısı binbir gece masallarından fırlamış gibi.
Bou Inania Medresesi: Yeşil minaresi ve geniş avlusuyla çok güzel bir yapı. Duvarlar, kapılar, kemerler, ince ahşap ve mermer işçilikleri çok etkileyici.
Kairaouine Camii: Şehrin en büyük camisi, bizdeki mimariden oldukça farklı, büyük ama yatay şekilde yerleştirilmiş. Fas’ta camilere gayrimüslimler alınmıyor, pasaportunuzla Türk olduğunuzu kanıtlayıp ‘Selamun Aleyküm’ diyerek geçen şanslı turistlerden olabilirsiniz. Kapıdan içeri bakan batılı turistlere de üzülüyor tabii insan. ehehe!
El Karavayyin Üniversitesi: 859 yılında kurulan medrese ortaçağdan beri Müslüman alemi için önde gelen eğitim kurumlarından ve ruhani yerlerden bir tanesidir. İçeri girip tarihini öğrenmek ve detay işçilikleri incelemek lazım.
FEZ’DE ULAŞIM
Fez’in içinde kısa mesafelerde yürüyerek orta ve uzun mesafelerde ise mutlaka pazarlık yapmanız gerekecek taksiler aracılığıyla ulaşım sağlanır. Sıkı pazarlık yapmanızı şiddetle öneriyoruz.
FEZ’E NASIL GİDİLİR?
Türkiye’den Fez’e direkt uçak yok. Türk Hava Yolları, Air Arabia, Royal Air Maroc ile direkt Kazablanka’ya gidilebilir. Aktarmalı olarak Tunisair, Saudia, Royal Air Maroc aracılığıyla İstanbul’dan uçuş sağlanabilir. Aktarmalı bir alternatif de Rabat’a Tunisair, KLN, Air France, Saudia ile Rabat üzerinden. Fez’in bizler için en büyük avantajı Ryan Air‘in uçması. İspanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinden 19 Eurodan başlayan fiyatlarla Fez’e uçak bileti alınabilir ve Kara Kıta’nın bu yakın şehrine kolayca ve ucuza uçulabilir.