‘Yalancıyız’ demeyelim de millet olarak abartmayı çok seviyoruz arkadaş. Keşfetsene‘nin açılmasının en önemli nedenlerinden biri yıllarca çevremizdeki birçok arkadaşımızla paylaştığımız gezi notlarımızdan, seyahatlerinin dönüşlerinde hepsinin hem çok memnun kalması, hem de her seferinde ‘bunu beklemiyorduk’ demesidir aslında. Gezginlik çok güzel şey de, bir yerle ilgili kiminle konuşsak anlattığı şeylerin üçte biri ya yalan, ya eksik ya da mübalağa sanatının en üst noktalarında oluyor.
Türkçe hangi kaynağı okusak, yazılı belge niteliğinde olduğu için biraz daha makul ancak hep bir artistliğe yer veriyor bloglarımız ne yazık ki (Tabii ki muhteşem onca blogu ve gezgini tenzih ederim) Oysa İngilizce kaynaklara baktığımızda bu işlerin çok daha yalın ve makul olduğunu görebiliyorsunuz. Yakalayabildiğim 5 temel nokta var, bakalım.
1. Korku Psikolojisi
Daha 25 sene evveline kadar bir kez yurt dışına çıkanın iki yıl bir daha çıkmasının yasak olduğu ülkemde doğal olarak gelen, yerleşmiş bir korku var. Yurt dışııııı, Hrrrrrr! Soyarlar, asarlar, keserler, çalarlar, aşağılarlar ohooo! Bin tane tehdit, tenkit, ya korkma be, turistsin işte, gideceksin iki kuleye çıkacak, üç kaşık yemek yiyecek, dört beş fotoğraf çekilip döneceksin. Sana; kim, niye, ne yapsın?!?
2. Eziklik (Ağır oldu bu)
Yine malum ve makul sebeplerle özellikle Avrupa ve ABD öncesi sahip olduğumuz eğri boyun durumu. Nispeten haklılıkları olsa da milletçe hep birlikte aşalım artık bunları. Globalleşen dünyada bırakın onlar eziklikleriyle ve faşistlikleriyle kalsın size bir şey yapar ya da bir şey derlerse. Evet toplumsal olarak birçok konuda bizden öndeler ama birey olarak yok farkımız. Orada da fakirlik var, oralarda da cehalet, açlık, ilkellik ve daha bir sürü ayıp var. Onların da gelişmemiş bir sürü noktası, sığ bakış açısına sahip bir sürü nüfusu var. Rahat olun, tadını çıkarın. Yoktur öyle çok farkımız Dünya kardeşliği içinde.
3. Resmi Rahatsızlıklar
Ya pasaport çıkmazsa, çıkınca ya vize vermezlerse, vize olsa da ülkeye almazlarsa…. Lan! Devlet sana niye pasaport vermesin, bilmediğin bir kaçakçılık sabıkan mı var. Parasını veren herkes pasaportunu alır. Tamam vize lanet bir şey, insanı da gerdikçe geriyor, ama temel şartları sağladıktan sonra ve dürüstsen vize çıkmamış adam yok, sana mı çıkmayacak. Bazı aksilikler olabilir tabii ama olmaması için oku bakalım vize bölümünü ve sık sorulan soruları. Vizen varsa niye ülkeye alınmayasın? Evet yasal olarak buna hakları var, ama herhangi bir sıkıntın, sahteciliğin yoksa, sonrasında senin açacağın davalarda alacağın tazminatla giremediğin o ülkede 4 ay ultra her şey dahil yaşarsın rahat ol, almazlarsa almasınlar. (Sadece Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde nadiren bir sorun çıkabiliyor)
4.Abartılar
En keyifli konu seyahatten dönen bir vatandaşın tatil anılarını dinlemek. Bildiğin asker anısı gibi. Kültür seviyesine göre anlatan kişileri yargılamakta fayda var. Üzgünüm asla yargısız dinleyemeyeceğim bir sohbet konusu bu. Berlin‘de uçaktan iner inmez “Aaa Türk” diye kızlar üstüne atlamış da, yok İspanya‘da bir içmişler bir içmişler; eee? İçmişler işte. Amsterdam‘da tam kafaları güzelken bir gay gelmiş bunlara zorla tecavüz etmiş, ama nasıl kafası güzel hatırlamıyor. Beyrut‘ta müslüman diye bunlara ateş açmışlar, Dubrovnik‘ten yüzerek Çin’e varmışlar, Hindistan’da maymun saldırmış…. Eee; alın anılarınız, yalanlarınız sizin olsun… Emin olun bu kadar değil ama anlatılanların, yazılanların birçoğu aslında bu kafada.
5.Maddi Çekinceler
Gezmek elbette evde oturmaktan daha pahalıdır. Yurt dışında çıkmak (neredeyse) şehir içindeki herhangi bir aktiviteden daha maliyetlidir. Ancak yurt dışı tatili/gezmesi/keşfi/turu öyle ürkütüldüğü kadar zor değildir. kesfetsene‘ye vakit ayırır biraz sayfa karıştırırsanız bunun böyle olmadığını rahatlıkla göreceksiniz. Tüm derdimiz bunu anlatmak. Niyesini gidip geldikçe, zamanla anlarsınız zaten.
YETER!
Eğer bir yere gitme kararı verdiyseniz, bu heyecanınızı paylaştığınız kişilerden gelen tüm olumsuz yorumlara n’olur gülüp geçiniz. “Yaw he he” deyip yolunuza devam ediniz, çünkü yola çıkmaya karar veren birini artık durduracak yegane şey kendisidir. Kendiniz olun, abartılı tüm hikayeleri ‘hmm” diye dinleyip geçiştirin. Sizi korkutan her şeyi de gümrük polisinin yanında bırakın ve gidin… Bi’ gidin, dönünce haklı olduğumu bize yazın. Gitmeden de, dönünce de yorumlarınızı bekliyoruz. Aklınıza takılan her şeyi bize sorun ve gitmeye karar verdiyseniz buradan başlayın: Ekonomik seyahat rehberi
Taflan Kandemir / 23 Kasım 2013 / İstanbul