Yılın İlk Bağ Bozumundaydık
Doğada bulunmanın keyfini, şarap gibi bir tutuku ile birleştiren bağ bozumlarına ayrı bir sevdamız olduğunu, seyahat ettiğimiz yörelerde varsa bir bağ evi ya da şaraphane ziyareti yapmayı pek sevdiğimizi düzenli okurlarımız bilir. Günlük hayatımızda da kadeh dostu, iyi birer alkollü içki tüketicisi olduğumuz malumunuz. Ancak iş şaraba gelince konu çok değişiyor.
Dünya’nın gelişmiş birçok ülkesinde öğle yemeğinde, iş arasında, şirket toplantılarında, arkadaşlık ortamlarında, romantik gecelerde baş tacı olan şarap kadehleri ne yazık ki ülkemizdeki bazı aptal şarap severlerin snop tavırları ve özellikle restoranların fahiş fiyat politikaları sebebiyle çok “elit bir zevk” olarak diğer içeceklerden ayrılıyor. Yemekte bir bardak kola yerine ya da masası özel kurulmadığı sürece rakı gibi ağır alkollü içki yerine iki kadeh güzel şarap içmenin keyfini ve sağlığını keşke şu topraklar daha yakından tanısa.
Bugüne kadar Porto’dan, Bordeaux’a, Trakya’dan, Gürcistan’a birçok bağda bulunduk, şarap mahzenlerini, şatoları*, en azından kavları mutlaka ziyaret ettik, deneyebildiğimiz kadar tattık. Hiç öyle bir uzmanlığımız, aman efendim şu üzüm daha iyiciliğimiz, kör tadım gibi heveslerimiz ve kulaktan dolma birkaç kelime ile yapılan entelektüel şarap sohbetlerimiz olmadı, umarız olmayacak da.
Şarabı tutkuyla tüketen, üreten, paylaşan; bunu ciddi bir birikimle gerçekleştiren insanlara hayranız, onların kaliteli sohbetleri de çok zevkli oluyor günlük tüketici sınıfına dahil olan bizim için de öğretici oluyor. Avrupa’da marketten 2 – 3 Euro’ya alınan bir şişe masa şarabının, lezzetini ve insanları ne kadar mutlu ettiğini yakınen çok gördük. Türkiye’nin verimli topraklarında senelerdir şarap üreticiliği yapan bir sürü butik üretici ve büyük sermaye şirketi var, çoğu oldukça zor şartlarda, tutkuyla, çoğu zaman direnerek, kavgayla, binbir türlü dertle işlerine devam ediyor ve saygıyı hak ediyor. Türkiye’deki şarap üreticileri arasında bizim için yeri ayrı olan Pamukkale Şarapları’nın 2016’daki ilk bağ bozumu Ağustos ortasında başlıyordu ve biz de birçok blogger ve şarap sever arkadaşımızla birlikte senenin ilk bağ bozumu için Denizli Güney ilçesindeydik. #PamukkaleHarvest2016 tag’iyle sosyal ağlar üzerinde görebileceğiniz birçok güzel ânı yaşadık, sevgili Tokat Ailesi’nin misafirliğinde çok güzel yiyip içtik, gezdik.
*Şarapta şato üretimi; bölgesel üzümlerden imalat demek. Şaraphanenin bulunduğu bölgenin üzümleriyle, lokal üretim anlamına gelir. Kont Drakulalaştırmaya gerek yok.
Pamukkale Şarapları’nın Yeri:
1962’de Denizli’nin güney ilçesinde bir aile şirketi olarak 100.000 litre kapasiteyle kurulan Pamukkale Şarapları, günümüzde 5.000.000 litre üretimle Türkiye’deki en büyük 5 -6 şarap üreticisi arasında yer alıyor. Butik şarap üreticilerininki kadar ödül alabilen ancak sürümlü şarap üreticilerinin çoğundan daha kaliteli şarabı, çok uygun fiyatlarla satışa sunan Pamukkale’nin bölge üreticisine ve doğduğu topraklara da katkısı paha biçilemez. Bir ailenin, bir beldeyi, köyü, kasabayı nasıl kalkındırdığına şahane bir örnektir Tokat Ailesi’nin hikayesi.
15 – 20 TL Arasına Kaliteli Şaraplardan Üst Sınıfa
Ev dışı tüketim kısmını uzmanlara bırakırsak, yarısından fazlası direkt vergi olan 15 – 25 TL arası bu kadar içilebilir kılmak, fiyat kalite performansı bu kadar yüksek şaraplar üretmek takdire şayan. Carrefour’larda Sava, Metro’larda Sole ve Arya 15 TL altına içilebilecek çok kaliteli şaraplarımız. 20 TL altına da bir şişe Trio ya da Senfoni aldığınıda, bize de kadeh kaldırmayı unutmayın. Çok bira sever bir ikili olsak da, 5 bira parasına bir şişe Anfora ya da Meridyes, sıklıkla soframızı şenlendirir. Ayrıca şehrin iyi bir mekanında bu sene ilk kez tattığımız Grand Rezerv’i 180 – 250 TL civarına açabilirsiniz. Daha makul bütçeli bir şey olsun derseniz de Nodus ve yine Anfora mekanlarda 80 – 160 Tl arasında oldukça keyifli yemeklere ve sohbetler eşlik edecektir. Yıllandırılmış üst kalite şarap kısmı da Pamukkale’nin envanterinde bulunuyor ancak yorum yapmak şuanki birikimimizle ayıp olur, biz sadece içiciyiz, her denediğimize de bayıldık ayıptır söylemesi.
Türkiye’de Bağcılık ve Şarap Kültürü
Trakya Şarap Bağ Rotası aracılığıyla, Trakya’da birçok güzelim bağı kendi kendinize ziyaret edebilirsiniz, Pamukkale Şarapları’nın bağlarını, Denizli, Pamukkale seyahatlerinizde yol üstünde görebilirsiniz, Kapadokya gezisi sırasında İç Anadolu’nun enfes üzümlerine yerinde dokunabilirsiniz ve her birinde omcadan kadehe şarabın hikayesini izleyecebileceğiniz misafirperver bir şarapçıyla tanışabilirsiniz. Onbinlerce çiftçinin ekmek yediği, barındığı topraklara katkı sağlayan Türkiye’de şaraplık üzüm üretimi ve bağcılık, yurt dışında ne acı ki hâlâ hak ettiği yerde değil. Katıldığı birçok yarışmadan ödül alan şaraplarımız bugün düzgün politikalarla yönlendirilir ve desteklenir olsaydı, Anadolu’nun ve Trakya’nın verimli coğrafyası Fransa’yla da, Şili’yle de, Gürcistan’la da, İtalya’yla da yarışacak zenginlikte. Yahu Şili’den Avrupa’ya gemiyle gelen şarabın fiyatı nasıl bizim burada içtiğimizden ucuz olur. Üstelik şarabın tarihine baktığımızda anavatanı bizim topraklarımızken.
Pamukkale Şarapları’nın Kısa Tarihi
Fevzi Tokat tarafından 1962’de kurulan Pamukkale Şarapları, Denizli’nin Uşak sınırında, kuzeyinde bulunan Güney ilçesinde kendi bağları ve bölge çiftçisinin arazilerinden edindikleri üzümlerle günümüzde 5.000.000 Litreye yakın şarap üretiyor. Yasin Tokat’ın Ziraat Fakültesi eğitimi sonrası daha da profesyonelleşen şarap üretimi alaylılığın yanına okulluluğu da katıyor ve günümüzde üçüncü nesil aile bireylerinin de çalışmalarıyla zirveye ulaşıyor. Yurt içi satışları kadar başta Avrupa Birliği olmak üzere ihracatları da bulunan Pamukkale Şarapçılık, %100 yerli üreticimizin ürünleri ile, ülkeye döviz girdisi de sağlıyor. Kaliteli şarabı, uygun fiyatla niha tüketiciye ulaştırmak misyonuyla hareket eden aile ve firma, bunu da başarıyor. Canımız Selda Tokat öncülüğündeki satış pazarlama ekibinin İstanbul’da bir ofisi ve deposu olmakla birlikte, Pamukkale Şarapları Türkiye’nin birçok bölgesinde faal.
Şarap Yolculuğunda Bazı Yazılarımız
Tümünü belirtmek imkansız ama ilginizi çekerse Bordeaux St Emilion ve Medoc Şarap Turları yazımız Fransa’dan. Ayrıca Porto Gezi Rehberi içerisinde küçük anılar ve Batum Gezi Rehberimizde de detaylar var. Trakya turu yazılarımızda da şaraba dokunmuşuzdur.
Denizli, Pamukkale, Karahayıt, Afrodisias, Laodikya Antik Kentleri gezi yazılarımız da site içerisinde bir yerlerde. (Yakında)